- ''Üstelik bunca çaba göstermek niye? Her şey sona ermek üzere olduğuna göre neden bir kez daha tüm güçlerini toplamalı insan? 1000 yılında dünya yok olacaktır, kehanet böyledir. Tanrı dünyayı işlediği bunca günah nedeniyle cezalandıracak, diye vaazlar vermektedir rahipler kürsülerinden. Yeni bin yılın başlamasıyla mahşer günü gelmiş olacaktır; insanlar korkmuş bir halde, paçavralar içinde ve ellerinde adak mumlarıyla akın akın toplanıp büyük dinsel tören alayları oluştururlar. Çiftçiler tarlalarını bırakır, varsıllar mal mülklerini satıp savarlar. Çünkü ertesi gün soluk renkli atlarının üzerinde mahşerin dört atlısı gelecektir. Mahşer günü çok yakındır. Binlerce, on binlerce insan geceleri, bu son geceyi kiliselerde diz çökerek geçirir ve sonsuz karanlığın içine yuvarlanmayı bekler.''
- ''Şövalyeler ile bunların köylüleri ve serfleri Doğu illerine vardıklarında kendilerinin Batı?da ne denli dar, ne denli körelmiş bir yaşam sürdürdüklerini, Sarazenlerin ise ne denli zengin, doya doya ve zekice yaşadıklarını görünce şaşırıp utanmışlardır.''
- ''Mistik teolojiye göre bu ?karşı dünya?, okyanusun ötesinde, yani ölümlülerin geçemeyeceği bir bölgenin ardında yer almaktadır. Ancak kâşiflerin cesareti o güne dek aşılmaz sanılan okyanusu alt etmeyi ve diğer yarım kürenin yıldızlarına ulaşmayı başardığına göre, insanlığın eski hayalinin gerçekleşip cennetin yeniden kazanılması niçin mümkün olmasın!''
- ''Kaderin cilvesi olarak kitabı için, Mondo novo e paesi nuovamente retrovati da Alberico Vesputio fiorentino?dan (Floransalı Alberico Vesputio? nun Bulduğu Yeni Topraklar ve Yeni Dünya) daha uygun bir ad bulamaz. Böylece büyük yanlışlıklar komedyası da başlamış olur, çünkü adı geçen başlık tehlikeli biçimde çift anlamlıdır. Sanki bu yeni topraklara Yeni Dünya adını Vespucci vermiş, aynı zamanda bu yeni dünya onun tarafından keşfedilmiştir; başlığın bulunduğu kapağa sadece şöyle bir göz atanlar bile kaçınılmaz biçimde bu yanlışlıktan nasibini alacaktır. Arka arkaya defalarca baskısı yapılan bu kitap, binlerce kişinin eline geçtiğinden, Vespucci?nin bu yeni toprakların kâşifi olduğu yolundaki yalan yanlış haber, yıldırım hızıyla yayılır.''
- ''Saint-Dié?de yayımlanan bu kitapla Amerigo Vespucci adı, yeniden hızla yükselişe geçer; ancak henüz zirveye ulaşmamıştır. Vespucci adı, İtalyanca Paesi nuovamente retrovati antolojisinin kapağında iki anlama da gelecek şekilde ?Yeni Dünya?nın kâşifi? olarak yer almakta, içindeyse çıktığı seyahatler, Kolomb ve diğer kâşiflerin seyahatleriyle birlikte anılmaktadır. Cosmographiae introductio?da ise Kolomb adı artık hiç geçmez olur. Belki Vosges?daki hümanistlerin bilgisizliğinden kaynaklanan, ama yine de ağır sonuçları olan bir rastlantıdır bu. Çünkü bu sebepten dolayı tüm ışık doğrudan Amerigo Vespucci?nin üzerine düşüp onu aydınlatmış, keşfin tüm şanı ve şöhreti yalnızca Vespucci?ye kalmıştır. İkinci bölümde Ptolemaios?un zamanında bilinen dünyanın tasviri yapılırken, dünya her ne kadar başka kâşifler tarafından genişletildiyse de, bunun ancak Americo Vesputio tarafından insanlığın bilgisine sunulduğu yazmaktadır (Nuper vero ab Americo Vesputio latius illustratam). Beşinci bölümde, Et maxima pars Terrae semper incognitae nuper ab Americo Vesputio repertae,35 sözleriyle Vespucci açıkça bu yeni bölgelerin kâşifi olarak anılmaktadır. Yedinci bölüme gelindiğinde ise, yüzyıllar boyunca belirleyici olacak fikir ilk kez dile getirilir. Waldseemüller, Quarta orbis pars?tan, ?dünyanın dördüncü kıtası?ndan söz ederken kişisel bir öneride bulunur ve Quam quia Americus invenit Amerigem quasi Americi terram, sive Americam nuncupare licet, yani Americus bulduğu için buranın bundan böyle Americus?un toprakları ya da America olarak anılabileceğini söyler. ''
- ''Amerika kıtasının vaftiz babası, kimsenin dikkatini bile çekmeden defnedilir; tıpkı 1506?da, İspanya?da, Valladolid?de tabutuna eşlik eden hiçbir kral ya da dük olmadan sessizce son yolculuğuna uğurlanan ve yine çağdaşı hiçbir tarih yazıcısının ölümünü dünyaya duyuracak kadar önemli bulmadığı adelantado,48 yani Yeni Hindistan?ın Amirali Kristof Kolomb gibi.''
- ''Gemisi limana vardığında, beklentiyle etrafını saran kimse yoktur artık. Majestelerinin huzuruna çıkmak istediğinde reddedilir ve bu yaşlı adam, Amerika?nın kâşifi, yolda bir katır kullanabilmek için yalvararak arzuhalde bulunmak zorunda kalır. Hâlâ sözler vermekte, en düşsel şeyleri vaat etmeyi sürdürmektedir. Bir sonraki seyahatinde ?cennet?i bulacağını taahhüt eder Kraliçe?ye; Papa?ya ise haçlı seferine çıkıp daha kısa yeni bir yol üzerinden, ?Kudüs?ü kurtaracağım,? der.''
- ''Servet, sosyal bilimler tarihinin garip bir karakteridir; kısmen bir dâhi, kısmen bir deli, huzursuz kişilikli, deli dolu tutumu nedeniyle her şeyde yetersizlik gören ve bilim alanında kendi görüşünü mümkün olan en şiddetli biçimde savunması gerektiğine inanan bir deli fişektir. Fakat verimsiz görünen bu adamın, her yerde doğru sorunlara temas etmek gibi bir yeteneği vardır. Tıp alanında Harvey?nin dolaşım sistemi kuramını neredeyse kesin biçimde telaffuz eden, teolojide Calvin?in en zayıf noktasını bulan odur; sırları çözemese de bunların izlerini bulmasını sağlayan bir sezgi her defasında yardımına koşmaktadır: Nitekim coğrafya alanında da en önemli soruna parmak basamakta gecikmez.''
- ''Ancak dramın ve melodramın tarih kadar eski yasaları uyarınca tıpkı ışığın gölgeye, Tanrı?nın Şeytan?a, Akhilleus?un Thersites?e ve hayalperest Don Quijote?nin sonuna kadar gerçekçi Sancho Panza?ya ihtiyaç duyması gibi her kahramanın da bir antikahramana ihtiyacı vardır. Dehayı gösterebilmek için karşıtının, ölümlülere özgü direnişin ifşa edilmesi, akılsızlığın, hasetin, hıyanetin alçak güçleri gözler önüne serilmelidir. Öyleyse Kolomb?un muhalifleri olan, namuslu, dürüst, önemsiz memur Bobadilla ile çalışkan, açık fikirli Kardinal Fonseca, kötü niyetli haydutlar olarak karalanacaktır. Ama asıl kötü adam unvanının ?nihayet? Amerigo Vespucci?ye verilmesiyle Kolomb efsanesinin karşısında Vespucci efsanesi oluşur: Sevilla?da hasetinden çatlayacak kadar şişmiş zehirli bir kurbağa oturmuş, küçük bir tüccar olmasına rağmen bir bilgin, bir kâşif olarak anılmayı istemektedir; ama bir geminin güvertesine adım atacak cesaretten bile yoksundur.''
- Ben yalnızca sana inanıyorum, yalnızca seni seviyorum ve yalnızca sende biraz daha yaşamaya devam etmek istiyorum...