- ..sevmek evlenmek demek değildir ve aşkın nasıl olup da ödev haline geldiğini anlamak son derece güçtür.
- Korkunç bir yıldırım değmişçesine gerçekliğin ve bilginin göbeğine fırlatılıvermek, evlilik aracılığıyla, sevgi ve utanç arasındaki çelişkiyi yakalamak, Tanrı'yla hayvanın beklenmedik komşuluğundan ötürü, aynı nesnede kendinden geçişi, özveriyi, ödevi ve acımayı duymak... sözün kısası, esi benzeri zor bulunacak bir ruhsal karışıklığa düşmüştür kadın, der Nietzsche
- Koca, ruhsal dünyasındaki değişimlerle ilgilenmeyecek kadar çok sayar karısını: buysa, ona tehlikeli, can sıkıcı, gizli bir özerklik tanımaktır; kadın yatakta gerçekten zevk almakta mıdır? Kocasını gerçekten sevmekte midir? Buyruklarını yerine getirirken gerçekten mutlu mudur? Erkek bu konuları hiç aklına getirmemeyi yeğler; hattâ gidip söyleseniz, ağzı bir karış açık kalır bu sorular karşısında..
- ''Farkında bile değilsin, dedi Françoise, bunda da şaşılacak bir şey yok. Bu sevgiye öylesine değer veriyorsun ki, zamanın, yaşamın dışında, elin eremeyeceği, güvenlikli bir yere koydun onu; zaman zaman, keyifle düşünüyorsun; ama gerçekte dönüp ne hale geldiğine bakmıyorsun bile.''
- Nasıl olur da insan kendine uygun gördüğü rol uğruna, kendini ortadan kaldırır..?
- ''Yaşamla karşıtlık oluşturan, ölümden ziyade, yaşlılıktır. Yaşlılık, hayatın parodisidir; oysa ölüm, hayatı bir yazgıya dönüştürür: Ona bir kesinlik boyutu kazandırarak, onu sınırlamak ve korumak yoluyla bir yazgıya dönüştürür. Ölüm, zamanı yürürlükten kaldırır.''
- ''Öylesine dolu bir yaşamınız var ki, dedi. Bir sürü dost, bir sürü iş: o arada kendimi minik bir atom gibi hissettim.''
- ''Aşkın sadece seni seviyorum demekten fazla bir şey olduğunu, gerçeği söylemeye çalışmanın da aşk olduğunu hissedebiliyor musun..?''
- ''Aramızda bağlılıktan falan söz edilemez.'' dedi Pierre. Françoise'i kendine doğru çekti, ''Seninle ben tek bir varlığız.'', ''Biliyor musun, doğru söylüyorum, bizi birbirimizden ayrı düşünemez kimse.''
- ''Nefret ederim bu pazarlıklardan, insan arzuladığı gibi yaşayamayacaksa, hiç yaşamasın daha iyi.''