- İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür.
- şehirlerin de inanmışı, inkarcısı, nihilisti, ate olanı vardır. toplam anlamıyla kent, ya imânı, ya isyanı haykırır. ben imân haykıran, sessizliğinde imân çınlayan şehirlerin mimarı olmalıyım. müslüman olmak, bana bu görevi yüklüyor.
- cihadı sadece savaşta cephede silahla çarpışmak biçiminde yorumlama gibi dar ve sınırlı anlayışa saplanmamalı. kültür ve medeniyet savaşını da öncelikle borç olan savaşa katmalı.
- kapitalizm, benim gözümde solun bir yüzü, komünizm öbür yüzüdür. insan olan derim tükürsün ikisinin de suratına.
- insan boynuna zincir atan/takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak Allah kurtarır. yani insanı ancak Allah özgür kılar.
- "Hakikat sürekli olarak kendini yeniler.İnsan bu yenilenmeyi doğru yoldan yapmazsa yaradılış onu zıt yoldan yapar.Tırmandığını unuttunsa öyle duracağına düş ve yeniden tırman;durmaktan daha iyi bu!Ot gibi var olacağına öl ve yeniden diril!"
- "Batı'nın tam batmaya yüz tuttuğu anda yüzümüzü O'na döndük. Yitik Cennet/Sezai KARAKOÇ
- "Varış bölümü" İki aslı vardır insanın: bir, madde aslı, toprak; bir de ruh aslı, yüceliktir. Tanrı katındaki yenilikler. Eşyanın ulaşamadığı yaratmış bölgesi. İnsan, bu iki asıl arasında bşr daire dönerek gelişme çizgisini tamamlar. İnsan yaratılmış, sonra yüceltilmiş, sonra imtihan için, ruh pişsin ve olgunlaşsın diye madde aslına döndürülmüş, ondan ruh aslına yönelmesi istenmiş, bu yönde göstereceği bütün çaba desteklenmiş. Ama insan, madde aslının dolaylarında ruh aslını unutur ve tekrar temelli yücelmeye niyetlenmezse, maddeden de öteye fırlatır. Aşağıların aşağısına düşürülür. Ama bir kere Dr yüceye yöneldi mi ona bütün kapılar açılır. Mucizeler ülkesinin kapıları. Melekler de onun yardımcısıdır. Zaman bile şuurlanır. Ve insan ashab-ı Keyf gibi mağaradan çıkar. Uykunun şartları yerine uyanıklığın dinamik kanunu geçmiştir. Sen artık sende değilsin. Senden senlik gitmiştir artık. İçin bir başka özle dolmuş. Seni senden boşaltarak yeniden saf bir özle doldurmuşlar. Sen kendi kendine sorarsın: "ay! O ben miydim? Ay! O kadar düşmüş müydüm? Ve bu ben miyim? Ne kadar hafifledim. Bütün ağırlıklarım geride kaldı sanki." Böyle böyle, artık geriye bile dönüp bakmayacak bir uzaklığa kadar gidersin. Ve o uzaklık asık yakınlıktır." 'Söz bitmiştir. Aşktır gönlün alınteri.'
- Yeniden bulunmuş cennet O cennetin bir kapısı değil, Cennetin ta kendisidir.
- Zulmü alkışlayamam Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... -Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?