- ??Hazreti Yakub?un evi, bir devlet ekolüydü adeta. Orda, bu ocakta yetişmiş olan Hazreti Yusuf, ilkin kardeşlerinin ihanetinden başlayarak kölelik esaret, hizmet adamlığı zindana düşüş gibi devlet-kişi ilişkilerinin en acılarından geçerek pişecek, çilesini tamamlayacak ve nihayet, Dünya Devletini teslim alacaktı.??
- ??Ve bir de skandal karışacaktı işin içine. Kadınların gözü devletin üzerindedir hep. Politika, geleceği sırtında yüklenmiş olanı, skandal çerçevesine alıp boğmak ister. Ama, hakikat kılıcı bu çemberi parçalayacaktır. Peygamberin kolunda devlet kası, hiçbir demir çemberi sınır bilmeyecek bir şekilde gerilmiştir.??
- ??Medeniyetler de böyledir. Getiricilerinin ruh ve kafalarından insanlığın kaderine geçtikten sonra ilkin mutlu bir dönemi yaşarlar, ondan sonra büyük imtihan günü çatar. Varoluşun sürüp sürmeyeceğinin imtihanı. Süreklilik imtihanı. Zaman imtihanı. Hayat imtihanı. Ömür sınavı. Bu bir tufan gibi o uygarlığı boğacak gibi olur. Ama statiğin imtihanını veren medeniyet ruhu bu kez dinamiğin imtihanını da başarıyla verirse selamet sularına çıkmış ve ermiş olur.??
- ??Roma karşısında dirilmek. Bu adam çılgın mıydı? Roma?nın öldürdüğü dirilebilir miydi? En iyisi ölüm dansında erimek değil miydi? Hayır! Yahya Peygamber, var olduğunu, Romalıların ve Roma kölelerinin tekelinde olamayacağını haykırdı hayatın. Hakikat Medeniyeti?nin hayatını yeniden diriltme girişimiydi bu haykırış. Ama seslenileni, anlamı öldüremeyen, sesi ve sesin sahibini öldürmeye kalkar. Halbuki: Bu bir Herod yanılgısıdır. Ses de, sesin sahibi de öldürülemez. Olsa olsa Elçi öldürülebiir. Ama elçi öldürmek ne şerefsizlik!
- ??Allah?a mecazi olarak ??Padişah?? denmiştir. (Gerçekteyse ancak padişahlara mecaz olarak padişah denebilir.) Devlet, en çok ilahi kudretin görüldüğü insanlık kurumu ya da kuruluşudur. Yitik Cennet?e kendi örgütlenişleriyle varmak için insanlar devletten geçerler.
- ??Marx?ın yitik cennet yanılgısı burada. Devleti ortadan kaldırmak gerçekte hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Çünkü: ortadan kalkacak olan onun ruhu değil, biçim ve görünüşleri olabilir. Yoksa devletin gerekli dozdaki katılığı, realizmi ve gerekli dozdaki af ve merhameti insanlar için kaçınılmazdır ve şu veya bu biçimde insanlıkla sürüp gidecektir.
- ??Hakikat site ve medeniyetinin harcında kurban kanı vardır. Bir trajik unsur olsun diye değil. İnsan gibi hayvanlarında katıldığı dilsiz bir özveri yarışı realitesidir bu. Babanın özverisi: oğlun kurban olmasına razı oluşu. Oğlun özverisi: kendinin kurban edilişine baş kaldırmaması, isyan etmemesi, bıçağın özverisi, yani cansız eşyanın bu özveri destanına katılışı, kesmemesi; ? ??
- ??Hazreti İbrahim, İsmail, bıçak ve kurban. Bunlar bir trajedyanın kahramanları değildir. Bu öykü, bir alınyazısı öyküsü değil, bir irade imtihanının, bir gönül imtihanının hikayesidir. Burada Eski Mısır metafiziğinin fatalizmi veya Eski yunan?ın tabiat zaruretlerinin sembolleştirilmesi ve mitleştirilmesinden doğma kör ve mahkum edici bir alınyazısı anlayışı söz konusu değil.
- "Karaya düşen, beyazı daha iyi belirtmektir; yoksa, bütün dünyayı kara renge boyama değil."
- "Bu bir zihniyet savaşıdır. Karayla akın savaşıdır."