- ''Bir nedir?'' ''Al-laaaah'' ''İki nedir?'' ''Teyemmümün farzla-rııı'' hoca efendi '' teyemmümde iki darb bir mesih tek maddedir''diye uyarırken deüneğini üç kez kara tahtaya vurdu : ''Üç nedir?'' ''Guslün farzla-rııı'' ''Dört nedir?'' Değnek dört kere vurdu . ''Abdestin farzla-rııı'' ''Beş nedir?'' ''İslam'ın şartlarııı'' rıı heceleri uzayıp gidiyordu ''Altı nedir?'' İmanınn şartlarııı ''yedi nedir'' ''Cehennemin kapılarıı'' ''sekiz nedir?'' ''cennetin kapılarıı''
- ?Allah?ım dedi bana bir yol göster. Benim tek başıma karar veremeyeceğim denli karışık bu iş. Ben bu ipin ucunu tek başıma getiremem. Senin benden ne istediğini bir bilebilsem; Seni hangi adımım benden razı kılar bir kestirebilsem. Ona göre hareker etse. Ey Hüda-yı Âlemin, bana bir işaret gönder.? Hiçbir işaret gelmedi
- Ben ki sana yemin ettim söz de verdim. yemin dine, söz ahlaka dayalı. Dinimi Allah bilir, ahlakım ise annemdendir. Sayfa :159
- ''...Geleceğim demedim, bekliyor mudur?...''
- Bir acıya tahammül edebilmek ancak ondan daha büyük bir acıyla yüz yüze gelmekle mümkün olabilirmiş,anladım.Şimdi,bir dağın diline emanet ettiğimde bile ölü harfler,yanık kelimeler doğuran bu seyrüseferi,altında ezildiğim her şeyi,bu acıyı unutabilmek için bir diğer acımı diriltmeye uğraşıyorum.Seni unutmak için yaşadıklarımı,yaşadığım şeyi unutmak için de seni hatırlıyorum.Ama mümkün değil,hiçbirini unutamıyorum.
- Bari böyle güzel olmasaydı, hatırında böyle güzel kalmasaydı. Katlanmak daha kolay olurdu belki.
- İçine çekildiğim dünya, dışımda bıraktığım dünyadan öyle güzel, öyle gerçek ki.
- Yazının bedeli vardır bilirsiniz. Kurban ister, kan ister. Ter ister, gözyaşı ister. Bu yüzden kaderi ağırdır. Yazının kalbi vardır. Kalbin titreşimi parmak uçlarının titreşimine uyduğunda ortaya çıkan sözün hükmü var. Düştüğüm, parmak uçlarımın titreşimi kalbimin titreşimine uyduğu anda ortaya çıkan sözün kuyusuydu. Kervancılar olmadan, kolay çıkmak mümkün mü?
- Vakit tamam! Üzerinden bir okuma geçmiş kitabı karşısında yazıcının duyduğu ürpertinin anısı, bütün anılara benzeyecek nasılsa. Bütün defterlerin özeti, mahşere kadar açık kalacak bir defter değil mi?Konan göçer, doğan ölür elbet. Irmak denize, deniz ırmağa kavuşur sonunda; ruh kaynağına, kaynak da ruhuna muhtaç değil mi şunun şurasında? Ne güzel, ölecek olmak ne güzel. Ne güzel, ölecek olmanın muştusu ölmeyecek olmanın tahayyülünden, ne güzel...
- "Gözlerimdeki perdeyi kaldır! Bende de Süleyman ordularına yol veren karıncayı görecek bir bakış olsun? Zor, biliyorum? ama nasipte varsa açılır yollar.. izin ver, yolum açık olsun!."