- Aşk bir cürmün başlangıcı, ihlâller mukaddimesi, hak iddiası.
- Bunca yolu yürürken yaşımın üstünde büyüdüm ben. Mahşerlerin içinden geçtim. Sandım ki öldüm de cehennemdeyim ama ne zaman öldüğümü bilemedim.
- Halı bizim sanatımız, servetimiz ve asaletimizdir.
- Limon çekirdeğinden hoşlanmayan Zehra'dan, cennet bulutlarını tanıyan İsmail'den sonra çayı bardakta lebaleb arzulayan, dudak payına tahammülü olmayan Setterhan. Böyle mi tamamlanmışım ben? Böyle mi dokunmuş kumaşım? Böyle mi ırmakları bir araya toplamışım?
- Durup da bir kez olsun kendi içine bakmayan neye sahip olduğunu kestirebilir mi?
- Hala en güzel hikayelerini dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın? Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın? Ne seni hazmedebilen ne de senin hazmedebildiğin bir alemde için sızlıyor, biliyorum. İçine bak, imkansız bir şey olmadığını göreceksin. Kapat gözlerini gitsin.
Ama aç kendi içine. - Fırtına limandır çünkü, liman fırtına. Işık karanlık ve bulmak yitirmek değil miydi bir başka açılımda? Hazine felaket getirir de, felakette hazine saklıdır. Kar bela yazdırır, bela hanesine kaydolunur kar. Zerre hayır, zerre şer, böyle değil mi?
- Ne kadar kolay bir başkasına ait günlüklerin, harflerin, kıvrımların üzerinden geçmek sabahlara kadar. Başka hayatların üzerinden yürümek ne kadar kolay. Nasılsa ölen başkasıdır, yaşayan da. Yürek isteyen, insanın kendi hayatının üzerinden geçebilmesi. Yeniden yaşayabilmesi, yeniden ölmesi.
- Trabzon'dan çıktım başım selamet.
- Kafkasyanın en yalnız ülkesiydi Azerbaycan...