- Bütün bunları aklım almıyor ama kalbime sığıyor.
- Bir yaranın acısını unutmak için gönlünde başka bir yaranın açılmasına razı geldin. Üstelik kendini bu yaraya da koşulsuz devredemedin, sürekli hesaplar yaptın. Aşk değildi bu. Aşk olsa hesap yapacak mecali kendinde bulamazdın. Bu kadar hesap yapmaya ne gerek vardı? Hepi topu aşk işte. Gelir, yaşanır ve günü gelince biterdi.
- Söyle! Ezel meclisinde benim kavlim seninleyken sen başkasıyla mı kavilleştin? Ben elimi sana uzatırken sen elini başkasına mı verdin? Herkes kendi kalbinin içini bilir; ben aşkın hatırıyla geldim sana, sen hayâsızlıkla gittin. Öyleyse Azam hainsin.
- Zehra bir bilsem, unutmak bu lisanda kaç hecedir?
- Seni seviyorum demek ruhun ve bedenin bütün zerreleri zikre susamışken, söylenmezse ölmek demekti.Söylemem değildi mesele, söylemezsem ölmemdi.
- Yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu.
Bu tanımlardan biri sorgusuz sualsiz teslimiyet anlamına gelirken diğerinin sorgusuz sualsiz teslimiyetin kurulumu demek olduğu. Böylece aşkın mutlak tanımının mümkünler âleminde nâ-mümkün olduğu. Yalan değildi güzel kokunun ezel hatırasını taşıdığı. Yalan değildi bazı şeylerin hep bir şeyle bir şey arasında bir ürperti gibi asılı durduğu. - Bir tarafımız hep kırık kalacak belkı ama ihtimal bir kafiye tutturabiliriz.Bütün yorgunluklarımızı yekdiğerinde dinlendirebilir, birbirimize sığınabilir, iki ayrı ırmağın delicesinde değil bir ırmağın derininde akabiliriz.Yeniden diyebiliriz.
- .... yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.
- .... yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.
- Rabbim sen en iyisini bilirsin, ...Sen en iyisini bilirsin ve böyle olduysa, böyle olması gerekiyor demektir. Sana teslimim.