- O sabah, otobüsün kaldırdığı o toz bulutunun ardında nasıl kaybolduysa öyle kaybolmuştu işte gerçekte.
- Sözcükler hayal gücünüzü kullanmanızı sağlar, görüntülerse sınırlar. Ama sözcükler gerçek değildir.
- Sıradan gerçeğin anlatımından hayatım boyunca sıkıldım. Çünkü aslında dünyanın herhangi bir yerinde ya da tarihin herhangi bir döneminde herkes birbirine benzer şeyler yaşıyor ve bunları öylesine, olduğu gibi anlatmak, elimizde gerçekliği değiştirebilecek bir dil varken pek de akıllıca gelmiyor bana.
- Belki de hayatta ilk öğrendiği şey ''kaybetmek'' olan çocuklar için hayaller kurmak, hayata tutunmanın ve bir günü daha sürdürebilmenin tek yoludur.
- O yüzden, çocukluk ancak anılarda, belleğin karmaşık katmanları arasında bir yerlerde, başkalarına anlatılamayan kokularda, sırlarda kalır. Ancak sözcüklere dökülebilir.
- O zamanlar hiç anlamazdım ama nenemin hep söylediği gibi bazı şeyleri ancak hayat öğretiyor.
- Koskoca bir dünyada kendine bir yer bulmak nasıl böyle zor olabilir ki? Aslında herkesin yaşamak istediği bir yer olmalı ama sanırım hiçbirimiz gerçekte olmak istediğimiz yeri bulamıyoruz ve hepimiz bize sorulmadan bırakıldığımız bir yerde yaşamaya çalıştığımız için böylesine şaşkınız.
- Çünkü çoğu insan bir kitaptan herkesin aynı şeyi anladığını sanır ama öyle değildir. Her kitap, her okunuşta, herkese başka şeyler anlatır.
- Dönüşte yine komşular ve birkaç akraba eve doluştu.Ben de gidip manolya ağacının altına oturdum. Amcamı bir daha göremeyeceğimi düşününce ağlamak istedim. Bu bana çok garip ve inandırıcı olmayan birşey gibi geliyordu. Orada oturup,onun aslında hep düşündüğüm gibi uzaklara bir yolculuğa çıktığını ve en sonunda en çok istediği şeyi gerçekleştirdiğini düşündüm.
- Sevgili yavrum, bu kitapları oku, onlara çiçekler gibi bak, onlar olmadan hiçbir karara varma, hayatta sana lazım olacak her şey olanların içindedir. Sana hayatın sırrını bırakıyorum, onu sen bulacaksın...