- "Ah, kendini pek akıllı sanan, inanmadığı kaderi, kendi elleriyle yaratacağını düşünen zavallı insanlar..."
- Bir keresinde şöyle demişti.: '' bak sana bir şey söyleyeyim de sakın aklından çıkarma... hayat büyük bir oyun salonudur, renkli ışıkların altında kazananlar, zengin olanlar, aynı ışıkların altında herşeyini kaybedenler, bazen kazanıp bazen kaybedenler, öylesine ortada dolaşıp üç beş kuruştan fazlasını oynamaya cesareti olmayanlar, kendini bu renkli cümbüşe kaptırıp bütn hayatını burada geçirenler, gelenler, gidenler... Ama sonunda ne olur biliyor musun? Herkes kaybeder ve kasa kazanır. Aslında kazandıkların da kaybettiklerin de hepsi buraya ait renkli pullardır. Geçen zaman senindir bir tek. Bunu unutma...''
- içinizdeki birini, düşünmemeye çalışarak unutamıyorsunuz.
insan bazen anlamıyor çünkü...
Ancak kalp biliyor... - "Sanki içinizden birşey çıkıp gidiyor ve artık konuşamayıp hareket edemediğiniz için küçük bir törenle insanların olmadığı başka bir yere, bu dünyanın altında bir yere uğurlanıyor, oyunun dışında kalıyordunuz."
- "Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir."
- Birileri daha büyük evlerde otururken ötekiler daha küçük evlerde oturuyor,herkes daha büyük bir evde oturmak için çabalıyor ama sonunda herkes ancak kendi sığacağı kadar küçük bir toprak parçasına gömülüp unutuluyor.
Hepsi buydu.
Bütün bir hayat buydu işte. (syf 75) - Yalnızca birkaç semt öteye gitmek bile bunca zaman alırken birbirinden böylesine uzak iki dünya arasındaki geçişin saniyelere bağlı olması ne garip ! (syf 99)
- Aşk, birinin sizi bırakıp gitmesinden korkmak mı acaba?
Gidip de gelmezse hayatınızın yarım kalacağını düşünmek mi? - Başını omzuma koymuştu ve boynumu kokluyordu,uyurken hep yaptığı gibi... (syf 206)
- Birileri daha büyük evlerde otururken ötekiler daha küçük evlerde oturuyor, herkes daha büyük evde oturmak için çabalıyor ama sonunda ancak kendi sığacağı kadar küçük bir toprak parçasına gömülüp unutuluyor.
Hepsi buydu.
Bütün hayat buydu işte. (S-75)