- Beni hiç anlamıyorsun, tenimde, tenimin altında bir yerlerde, o şarkıdaki gibi saklıyorum onu, bir düşte elimden tutuyor ama çok çok uzakta, göremiyorum bile, nasıl olup da görünmeyecek kadar uzaktayken elini tutabildiğine şaşırıyorum.
- Eğer günün birinde, gerçekten de bir başkasına, "her şey silindi ve artık yalnız sen varsın." diyebildiyseniz ya da bunu gerçekten hissettiyseniz, bunun yalnız ayaklarınızı yerden kesen değil, aynı zamanda ne korkunç bir duygu olduğunu da bilirsiniz.
- Bana bir tek şey için söz ver. Ne istersen yap, ne istersen düşün ama beni bırakma, istediğin gibi olsun, yılda bir saate bile razıyım, ama ayrılık deme bana... Hayatında en küçük yer bile benim için dünyanın en güzel yeri, bunu sakın unutma...
- Bilir misiniz, eskiden hanımlar her yere yelpazeyle giderlermiş. eğer sağ elinizde yüzünüzü kapatacak şekilde tutarsanız, bu, 'peşimden gel' demekmiş. eğer aynı şeyi sol elinizde tutarak yaparsanız, "peşimi bırak"... eğer göğsünüzün üzerinde genişçe açarsanız "aşığım" demek...
- Sen olsaydın yapmazdın biliyorum. Ama herkes senin gibi her zaman sahici olanı, yaşamını küçük mutluluklarla dolduracak, ölümün görüntülerinden kendini uzaklaştıracak, sonradan yürekte yerleşip kalan o saplanmaları duymayacağı bir yaşamı önceden kurgulayamıyor. Belki bir gün, suskunlukların, tutsak edilmiş düşlerin kişiyi nasıl böyle dönülmez sınırlara sürüklediğini anlarsın.
- Çocukluk günleri uzaklarda kaldı, uzun zaman her şeyin bir düş olduğuna, yeniden başlayabileceğimize, işte şu unutulan sesin, bir kez görülüp istenmiş bir yüzün, geri dönmeyecek olanın hep yeniden başlayacağına, bir gün bu düşün biteceğine inanmıştım. Sonra ne oldu? Bir gün aynaya bakınca ne gördüm ben?
- "Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın." - Şairin söylediği gibi, "her şey gidiyor, bir tek o, dostluk, hep yanıbaşımızda kalıyor."
- "Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk / hiçbir yere gitmiyor."
- Sanki bana hala, bir insanı istemenin, sevmenin en son noktası buymuş gibi gelir. Birini yemek istemek!