- "Adlar da ölüler kadar ağırdır. Taşıyabilecek misin bu adı?" s.180
- "Oysa dünya binde bir de olsa yanılma payı bırakanlara aittir bana kalırsa." s.190
- .. ustaların kılıç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir bilir misin? o, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisi ile işleyecekleri suçları bilir. bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder. zalimlerin kolları kendi erişilmez isteklerine göre çok kısadır. tutkularının büyüklüğü onları böylece sakat kıldığından, bizim kılıç dediğimiz koltuk değneğini kullanırlar. icad ettiğin silah, işte onların tutkularını büyütecek ve zulümerini artıracak. sen onların kollarını uzattın. oysa kılıçlar yeterince uzun değil miydi?
- ?cesaretten başka hiçbir kalkana, serbazlıktan başka hiçbir silaha ihtiyaç duymayan bir cengâverdi.
- Tahmini doğruydu: Su içinde 80.000 altın eden bir elmastı bu. Fitilin ateşi barut fıçılarına yaklaşana kadar elmastan gözlerini ayıramadı. Aklına İncil?den birtakım sözler geldi. Ateş, ana barut fıçısına tırmanırken bu değerli taşı son bir kez görmek için kıvılcımlara iyice yaklaştırdı. Fitilin ateşi fıçının deliğinden içeri girince bu hazinenin pırıltıları da kayboldu.
- Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya?nın şahidi olmaktı.
- ??Rendekâr yanılıyor: Düşünüyorum, ama sadece ben var değilim. Düşündüğüm için asıl sizler varsınız; sizler ve içinde yaşadığınız dünya.??
- -??Hayır. Onlar cezaya çaptırılmaz. Çünkü onlara bilgin diye saygı duyarız.?? -??Öyleyse onların doğru düşünmeleri için yeterince şart yok demektir. Çünkü onlar doğru düşünseler de düşmeseler de nasıl olsa saygı göreceklerini, tehlikeye düşmeyeceklerini bildiklerinden hatadan da korkmazlar. Ama, mesela tüccarlar öyle mi? Bu mesleğin adamları doğru düşünmedikleri anda iflas ederler. Benim gibi casuslar da hata yapar yapmaz yakalanıp asılırlar. İşte bu yüzden, hata yaptığı anda servetini hatta canını kaybedebilecek olmayan insanların fikrine güvenilmez. Çünkü malı, canı, sevdikleri tehlikede olmayan biri doğru düşünemez. Bilgi tehlike ile ölçülür dediğimde kastettiklerim bunlardı. Benim neden bilgin olduğuma gelince: Yaptığım işte büyük para aldığım için ülkemde aşağılanırım. Kralıma verdiğim bilgi yanlış çıkarsa hemen asılırım. Bu yüzden, yaşadığım tehlike en büyük tehlike olduğu için, bir casus olarak bilginlerin en büyüğü de benim. Peşinde koştuğum bilgi de kaçınılmaz olarak en doğru bilgi olacaktır. Çünkü doğru ya da yanlış olduğu er ya da geç anlaşıldığında, ben ya zengin ya da ölü olacağım.
- -??Güçlü olmayı neden bu kadar çok istiyorsun??? -??Elbette herkes gibi, varlığımı sürdürmek için.?? -??Senin yaptığın bir tür tahnitçilik. Güç ancak ölüleri korur.??
- Zaten görülen ve görülmeyen bütün düşler, bu karanlığın ta kendisi değil miydi?