- Düşman komutanına nasıl kendini satacağını , düşmanlarını nasıl birer birer kahredeceğini düşünerek kirli duygularıyla sarhoş olan Hacı Fettah Efendi , Kantarcıların Hüseyin Efendinin oğlu Uzun Hüseyin Efendinin böyle bir günde nasıl olup da yanında olmamasına şaşırıyordu. Mutlaka geceyi yine o Maarif Müdürüyle karı oynatarak , içerek geçirmişti. Fettah Efendi sırası gelince onlara da gösterecekti. Bir ahlak temizliği yapmaya karar vermişti.Bu zampara herifleri de kahpeleri de gebertecekti, fakat önce bu günahkar kadınların güzelliklerini düşmanlara teslim ederek düşmanların yanında kendi itibarını arttıracak sonra bu karıları şeriatın emrettiği cezayı millete taşlattırarak yaptıracak ve -böylece- Allahın rızasını kendi üzerine çekecekti. Kim bilir , düşmanlar yerleştikten sonra, bir daha hacca da gidecekti. -sayfa55-
- ''Mustafa Kemal Paşa deniz fenerlerini hatırlatıyordu. Işık saldığı zaman göz kamaştıracak kadar parlak, fakat ışık söndüğü zaman bir şey görmek ihtimali yok.''
- ''Etrafımız, komşularımız sefalet içinde yaşarken kendimizin barış ve dirlik içinde yaşayabileceğimize inanmak ne yazık ki eski dünyanın bir düşünüşüydü.''
- ''Mustafa Kemal Paşa fikirlerini telkinden hiç yorulmaz, etrafını nihayet kendi düşüncelerine sürüklerdi. İnanıyorum ki, tarihin dinamik ve ani değişmeleri, çok zaman dinamik fertlerin eseridir.''
- ''Fetvada herhangimizi öldürmenin bütün Müslümanların dini bir vazifesi olduğu yazılıydı.''
- ''Memleketimizde Erzurum?dan İzmir?e kadar kanlı bir yol vardır. Orada ölenlerin her biri isimsiz ve memleketlerini esirlikten kurtarıp hür ve müstakil bir yurt yaratmak için canlarını vermişlerdi. Onlardan biri olmak ve o yolda can vermek benim için daima kafi bir mükafattı.''
- ''Mustafa Kemal Paşa, hiçbir zaman bu kadar öfkelenmemişti. Adeta sesi kısıldı. Bizim de onlar derecesinde olduğumuz gün anlayacaklarını ve bize baş eğeceklerini söyledikten sonra En son insana kadar onların medeniyetlerini başlarında parçalamak için can vereceğimizi ilave etti. Bana öyle geldi ki, bütün şerefimiz, Mustafa Kemal Paşa?nın bu ifadesinde ve sesinde dile geliyordu.''
- ''Bana öyle geliyor ki, adeta görünmeyen bir el Türk milletine yeni bir veche vermeye çalışıyor gibiydi.''
- ''Ne garip bir durumdaydık. Bir taraftan Hilafet kuvvetleri halka musallat olmuştu. Bir tarafta Kilikya?da Fransız kuvvetleri halkı öldürüyor, diğer yandan Yunanlılar etrafı yakıp yıkıyor, adam öldürüyordu. Nihayet, İstanbulda?ki İtilaf kuvvetleri de halkı eziyordu. Adeta, Garbin hakikat halde, Şark?a ??sopa siyaseti?? tatbik ettiklerini ve ??Kahrolsun Türkler?? diye bağırdıklarını duyuyor gibiydim. Türklerin kendileri de aralarında boğuştukları için, Milletin Ateşle İmtihanı?nın en korkunç anlarını yaşıyorduk.''
- ''Şuna inanmak gerek ki, Komünizm bile insanlar arasında ayrılık yaratan, din, ırk bakımından olmasa da başka bakımlardan, insanlara zulmeden bir sistemdir.''