- Nasıl, gel, denmeden gelemediysen Git, denmeden gitmeyeceksin Olur da başına buyruk kesilir ve kendi ipini kendin çekersen Kömürden kara bir boşlukta silinirsin Velhasıl, ecele kadar imtihanında ilk zaferin Ecele kadar sabretmektir, bunu bilesin... (Hikmetu'l-Arz manzumesi) Güçlerini nicelik ve işlevsellikten alan bütün oluşumlar gibi, Hikmetçilik de intiharı, sonsuza kadar lanetlenmenin en kestirme yolu olarak benimsenmişti. Ne de olsa, Hikmetçiliğin varlığı Hikmetçilerin hayatta kalmasına bağlıydı.
- Toprağın altı ve üstü eşitlenmiş olurdu. Herkes olur ve konu kapanırdı. Ama olmuyordu. Çocuklar, temizledikleri mezarların üzerinde uyuyakalınca hiçbir şey olmuyordu. Güneş batınca, mezarların arasında saklambaç oynamaya başlayınca da bir şey olmuyordu. Hiçbir şey hissetmiyorlardı. Hiçbir şey eksilmiyor ya da bozulmuyordu. Bunun farkına varan da yine onlar oluyordu. Belki de eksilme ya da bozulma buydu: Hiçbir şey hissetmemeleri.
- Tezgâhtarlığın zorluklarından biri tekrardır. İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur. Aynı cümleleri aynı mimikler eşliğinde iki bin kez söylemiş olan tezgâhtar, artık ne dediğini duymuyordur. Başka konular üzerinde yoğunlaşıyor, müşterisinin banka hesabında ne kadar tramı olduğunu ya da yanındaki ahçiğin vardik rengini tahmin etmeye çalışıyordur. Kendisini duymayan tezgâhtar, konuşmasının hangi bölümünde olduğunu karşısındakinin yüz ifadesinden anlar.
- "Tezgâhtarlığın zorluklarından biri tekrardır. İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur. Aynı cümleleri aynı mimikler eşliğinde iki bin kez söylemiş olan tezgâhtar, artık ne dediğini duymuyordur. Başka konular üzerinde yoğunlaşıyor, müşterisinin banka hesabında ne kadar tramı olduğunu ya da yanındaki ahçiğin vardik rengini tahmin etmeye çalışıyordur. Kendisini duymayan tezgâhtar, konuşmasının hangi bölümünde olduğunu karşısındakinin yüz ifadesinden anlar." kitabın özlü sözü ;)
- Oğuz Atay'la başlayanın Oğuz Atay'la bitişi Follia adındaki sonsuz melodinin eşliğinde Birbirlerine son kez bakıp uyudular. Ölümüne. Seksen yaşındaydı. İkisi de. Birlikte olabilmek için kırk yıl, Birlikte ölebilmek için de Bir kırk yıl daha Yaşamışlardı.
- Herhangi bir kapalı dizgede, düzensizlik daima artar. Termodinamiğin İkinci Yasası
- Gözlerinden girip zihninden çıkan her bilgi, sahip olduklarından birini yok edecek. Benimle savaşma. Çünkü kazanırsan, kaybedersin.
- Her ne kadar hayatta kalmanın bedeli ölüm olsa da, şimdilik bu kadarını ödeyebiliyorum.
- Oku ve zamana bırak. Sayesinde var olduğumuz zamanın seni taşımasına izin ver. Unutma ki zaman, gidecek yeri olmayanların evidir.
- ?Sigarasını filtre ucunu burnuna dayadı. Sağ gözkapağını indirip sigarayı sol gözüyle izledi. Umutsuz bir hayvanınkine benzeyen nefesler verdi. Sol gözkapağını indirip sağ gözüyle sigarayı izledi. Sadece yedi santim. Gözbebeklerinin arası yedi santimetreydi. Oysa gördüğü iki farklı sigaraydı. Aynı yüzün taşıdığı iki göz bile dünyayı tamamen farklı avlıyordu. ?Peki, hangi göz benim?? dedi, kulaklarının duyacağı yükseklikte. Sorusunu kendi yanıtladı: ?Hiçbiri.? Bu kez kimse duymadı. Kendi gözlerinden kuşku duyduğu anda, yabancı yüzlerin neler görebileceğini düşünmek bile istemedi. Çünkü diğer insanlara uzaklığı sonsuzluk kadardı.?