- 17./ Yazdıklarımdan çok okuduklarıma bağlıyım. Bir kitabım yayımlanmaya görsün, bir daha okumam. Oysa, on kez okuduğum kitaplar vardır. Kendi kitabımdan bir şey öğrenemem. Başkalarının kitabından ise çok şey öğrenebilirim. Nasıl yazılması gerektiğini de, nasıl yazılmaması gerektiğini de.
- Ey çaresiz Neyin çaresini arıyorsun Neyin çaresi var, neyin yok Yaz bunları bir kenara Bir gün belki bulursun çareyi İnsanlar ölmesin demiyorum İstediğim ölümsüzlük değil Ne kendim, ne başkaları için İstediğim, çocuklar ölmesin
- "Öykünü, ancak, onları dinledikten sonra yazabilirsin."
- "Bana mutluluğu aradığını, mutluluğun peşinde olduğunu, mutluluktan başka bir şey düşünmediğini söylemiş olsaydı, ben de yalan söyleyip umut vermezdim ona. Böylece o, düş kırıklığına uğramaz; ben de, yıllar sonra, pek fazla pişmanlık duymuyor olsam da, bu satırları yazıyor olmazdım. "
- Keşke !..
- Doğan günle birlikte gereği düşünüldü. Yaşamak,yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın.
- Dostoyevski sürülseydi sana Yer Üstünden Notlar'ı yazardı ya da Suç ve Suç'u.
- -Demek o kazazade sensin? dedi. (Siz birden sen olmuştu.) -Evet dedim,ya sen kimsin?
- Burada yazılanlar,insancıl bir deneyin damıtılmış parçaları...
- "Hiçbir şeyden habersiz olarak yaşıyoruz ve sonra da sokak ortasında ölüyoruz ya da öldürülüyoruz."