- Unutmanın acısı,ayrılığın acısından farklı.Ayrılık hüzne yakın,unutmak kasvete.Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum.Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum.O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum.Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum,sadece üzülüyorum,vasıfsız keder.
- Unutmanın acısı,ayrılığın acısından farklı.Ayrılık hüzne yakın,unutmak kasvete.Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum.Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum.O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum.Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum,sadece üzülüyorum,vasıfsız keder. Emrah Serbes/Erken Kaybedenler
- Her şeyin ilki bir parça büyülüdür.
- Büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü.Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı.Büyümenin bir bedeli varsa işte bu,yarım metre uzadım,yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
- İnsan en az üç kişidir. Kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. En sahicisi de bu üçüncüdür. Olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. Ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o. Yine bu yüzden iki insanın birbirine âşık olması en az altı kişi arasında geçen bir hadisedir. Hangi kişiliğinin hangi kişiliğe, hangi parçanın hangi parçaya özlem duyduğunu çözemediğinde, içmeyi unuttuğun sigara parmaklarını yakana kadar karşı duvara bakarsın. Ve o zaman anlarsın hayatının uzun zamandır neden başka birinin hikâyesiymiş gibi gözükmeye başladığını. Sokak lambalarının ölgün ışıkları karanlık odalara vurduğunda, duvar saatinin tik taklarından başka ses yokken yanında, sanki bir tek sana açıklanmayan bir sır varmış gibi beklerken anlarsın aslında boşa beklediğini. Tünelde sana yol gösterecek rehberin, karanlıktan başka bir şey olmadığını anlarsın. Anne diye ağlayan çocukların aradığının çoğu zaman şefkatli bir baba olduğunu anlarsın. Çekip gitmek isterken görünmez bir elin seni nasıl durdurduğunu anlarsın.
- Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.
- ?Çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.?
- Daha çok geceleri. Öfkeyle sıvanmış bir özlem. Bazen sinirden mi gözlerim doluyor, sevgiden mi, özlemden mi, yoksa nostalji ihtiyacından mı bilemiyorum, herhalde alışkanlıktandır deyip uyuyorum.
- "Ben muhafazakârım canım. Muhafaza etmek istediğim şeyler var. Bunların başında da sen geliyorsun."
- "Ben muhafazakârım canım. Muhafaza etmek istediğim şeyler var. Bunların başında da sen geliyorsun."