- Sonuçta hepimiz üzgün insanlardık. Bir yanda yok sayılma diğer yanda işkence, bir yanda sürgün diğer yanda gözyaşı, bu acıları çekenler bunları da çekti, hepimizin hayatı toz bezine döndü.
- İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz, geri adım atamayacak kadar yorgundur çünkü ve yerinde duramayacak kadar da yıkkın. Hayatta çoğu zaman asıl ihtiyacımız olan şey de budur işte, sağlam kalan parçalarımızı toplayıp kör bir kararlılıkla yolumuza devam etmek.
- Demek ki bazı hatıralar hala, kızgın tavaya damlayan sular gibi içimde cızlıyor demektir. Eğer o hatıraları yazmazsam şu an içimi yakan o cızırtılar ömür boyu yakamı da bırakmayacakmış gibi geliyor demektir. Allah hiç kimseye böyle dert vermesin demektir!
- Gerçekse nedir biliyor musunuz? Bartın Karabük yolunda satılan çilektir.
- Bu dünyada adalet yok, ahlak da imkansız.
- kendini kandırmadan yaşamanın ne anlamı var? Çıplak gerçekler kimi tatmin edebilir ki? Bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz olayları küçütmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız.
- büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
- Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.
- Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış birisiyim. Belki de ben senin şuuraltınım..
- Seninle beraber olunmaz, sana maruz kalınır.