- İçinde bencillik olmayan hiçbir mutluluk da yoktur. Kimse kimseyi mutlu edemez. Mutluluk sadece gasp edilebilir bir şey. Hayatın boyunca mutlu olduğun anları toplasan, on beş yirmi dakikadan sonrası haksız kazanç gibi gelir.
- Yaşadıklarım, duygularımın çeşitlenmesinden başka bir işe yaramadı. Duygularım da çeşitlenerek yok oldular. Çoğaldıkça etkileri azaldı, azalmayanlar dönüştü. Eskiden beni duygulandıran şeyler şimdi sinirlendiriyor.
- Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.
- Şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım. Ama öyle yapmasaydım da şimdiki aklım olmazdı.
- İnsan bir yerde doğdu mu oralı olmuyor, o zamanlı oluyor daha çok. Memleketi o zaman oluyor. Doğduğumuz büyüdüğümüz şehirdeki bütün değişimleri hüzünle kaydetmemizin nedeni bu. Hüzünlenmek için illa somut bir yıkıma da gerek yok. "Eskiden bu okulun kapısı paslıydı ne güzel" diye üzüldüğüm de oldu. Konu, doğduğumuz yerin mazisi olunca asla vazgeçemeyeceğimiz takıntılar var çünkü. Renkler var, sesler var, kokular var, binlerce ıvır zıvır var. Sonsuza kadar yitirilmiş anlar var. İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir.
- Bazen bir hikaye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. Şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir? Yağmur ne demektir, terk ne demektir? İşte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir.
- Bu gezegende, iki insanın birbirlerine duydukları sevgi, bir terazide dengelenmiş midir hiç? Eşitlik fikrine en çok aşıkken inanırız. Çünkü en çok o zaman ihtiyaç duyarız.
- Bazen yine oturuyorum aynı yerde. O geceki tadı yok tabii. Kelimelerin gelip benimle konuşmasını bekliyorum. Onlar da gelmiyorlar. Bazen bir iki fısıltı duyuyorum, o kadar.
- Bir şeyi yanlış anladığımızda, sakladığımız arzularımızın da ipuçlarını veririz. Bir şeyi yanlış anlamaktan ölesiye korkmamızın nedeni bu.
- Herkesin bir şeylerden korktuğu üç kişilik bir çekirdek aileyiz işte. Soyadımız Korkmaz. Ben devlet olsam buna müsaade etmem.