- Belirsiz hayallerin ötesinde, elle tutulabilecek denli yakın, somut bir arzuydu. Belki de hayallerin en güzeliydi, daha kurulmamış, sıfır kilometre bir hayal, hiçbir gerçek bozamadı onun büyüsünü. Hayallerini anlatmıyordu bu yüzden.
- ... akşam havasını çektim içime, sanki böyle bir şeyler yanmış da hoş bir koku bırakmış gibiydi arkasında, derin bir nefes aldım. Şeytan diyordu ki vefasızın birine âşık ol o tatlı havada, ondan sonra da kollarını göğsünde kavuşturup hayatını bombok edişini gülümseyerek seyret bir kenardan.
Emrah Serbes - Mesele şudur: talih birgün size de güler.
- Sanırım psikolojikti. Olsun psikolojik olmayan ne vardı ki?
- - Geçmişi unutmak istiyosan geleceğe gözlerini kapaman gerekir.
+ Bu cümle senin mi?
- Benim hiçbirşeyim yok uykum bile.
+ Bak bu laf güzelmiş.
- Bu laf da benim değili Memet Baydur'un. - "Çağlar ben niye böyle şişmanım?"
Kız kardeşime dönüp baş ve işaret parmaklarımla karnımı sıktım,"Ben de şişmanım,"dedim. "Ne var.Bu dünyayı şişmanlar kurtaracak. Bu dünyaya adaleti getirirse dalga geçilen şişmanlar getirir." - Geçmişi unutmak istiyosan geleceğe gözlerini kapaman gerekir.
+Bu cümle senin mi?
Benim hiçbir şeyim yok uykum bile.
+Bak bu laf güzelmiş.
Bu laf da benim değil Memet Baydur'un. - " İnsan değişiyor, hem de çok, ama sanki eski tanıdıkların hatırına onda hiç değişmeyen şeyler de kalıyor. "
- " Telafisi en güç şey dikkatsizlik sonucu kırılan kalplerdir. İş işten geçtiğinde bütün mazeretler tedavülden kalkar, kıran da kırılan da piç gibi ortada kalır. "
- İnsan ayrılınca değil, yeniden kavuşma ümitleri tükenince yıkılır. O zaman hayat son zerresine kadar kocaman bir can sıkıntısına dönüşür. Sanki son vapuru kaçırmışsın da bir adada mahsur kalmışsın, güneş ağır ağır batarken sonraki vapurun hiç gelmeyeceğini söylemişler sana, bunun can sıkıcı bir şaka olmadığını, gerçek olduğunu söylemişler. Buydu vaziyetim. Beni o kış bir kişi terk edip gitmişti ama sanki iki yüz elli kişi terk edip gitmiş gibi hissetmiştim.