- Söyle bana ey toprak. Hangi çağda analar bu kadar acı çekti? Oğlunu bir saniye olsun görebilmek için bunca sıkıntılara katlandı?
- Öyleyse, dünyada oğlunu böylesine bekleyen son ana ben olayım. Bundan böyle hiçbir ana, oğlu yerine soğuk raylara sarılmasın.
- İyilik sokakta bulunmaz, insanlardan öğrenilir.
- Bizim acılarımızı görmeye dayanamadığın için gittin. İnsanların insan gibi yaşamasını istediğin için gittin. Savaşın insan yüreğini katılaştırmasını, iyilik ve acıma duygularını yok etmesini istemediğin için gittin. Yeryüzünde yalnız soylu ülküler kalıyor, gerisi silinip gidiyor.
- "Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedidir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadam tohum filizlenemez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır."
- "Sen artık bu şarkıyı duyamazsın. Su boyunca yüzüp gittin çocuğum. Kendi efsaneni de alıp götürdün."
- İhtiyar Mümin başını çevirip bakmadı bile. "Ihlamış Deve'nin yanından geçip patikaya çıktı, orada oturup çizmelerini giydi ve hızlı adımlarla evine doğru yürüdü.
- Hayat, ölüm, aşk, merhamet ve özlem.. müzikle duyulabilir. Çünkü müzik sayesinde, bilinç sahibi olduğumuzdan beri ve tarihimiz boyunca elde etmek için mücadele verdiğimiz hürriyetin en yüksek derecesine ulaşma imkanı verilmiştir bize. Hürriyetin bu yüksek derecesine başka hiçbir şeyle ulaşamayız. Her yüzyıla özgü dogmaların ötesinde sürekli olarak geleceğe uzanan ve ulaşan tek şey müziktir. Kelimelerle ifade edemediğinizi onun duyurabilmesi de bundandır.
- Geçmişi hatırlama yaşayanlara özgü değil midir? Hayata veda vakti geldiğinde insanın elinde kalan ve tadını çıkaracağı son varlıklar, son zenginlik değil midir?
- Bir insanın ölmesi onun için dünyanın sonu demektir.