- Dualar, yüzyılların okşayıp parlattığı altın külçeler gibi, dirilerin, ölülerin başında söyledikleri en özlü, en süzme ve son sözlerdir.
- Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şey değiştirmez.
- ??Uğraşacak meşgalesi olanlar için yaş ilerledikçe yıllar daha hızlı geçiyormuş gibi gelir; ama yüreğinde dert taşıyanlara göre gün gelir, asra bedel olur.??
- ??Küçük çocuklar büyüklerin her şeyi çok iyi bildiklerini, çok akıllı ve her zaman da haklı olduklarını sanırlar. Ama biraz büyüyünce bunun pek doğru olmadığını anlarlar. Onları terbiye edenlerin, yani biz ana babaların bazen ne kadar gülünç, acınacak halde olduğunu görürler?
- ''Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse işte buna çare yoktur..."
- ?Üstesinden gelemediği çelişkilerle baş başa kalan insan, moral bakımından derinden derine sarsılır ama bunu kimseye söyleyemez, çünkü ona kimse yardım edemez. Bu korkunç bir yer kayması gibidir, tehlikeyi görürsünüz ama bir şey yapamazsınız.?
- ??Hayat böyleymiş! Her şey korkunç, karışık, anlaşılmaz. İşin bir başı bir de sonu var, ortasında ise herkes kaderini yaşıyor.?
- ''Ey benin toprak anam! Sen hepimizi sıcak bağrında taşıyorsun, bizlere mutluluk bağışlamazsan topraklığın nerde kalır senin? Biz senin çocuklarınız ey toprak, bizlere mutluluk bağışla!''
- Uzaklarda, ekin dalgası arasında, ata binmiş uçan bir insan görünce içim sevinçle doluveriyordu.
- Lokmayı ağzıma attım. Garip bir tat, garip bir koku duydum. Bu bir biçerdövercinin ellerinin kokusuydu. Taze buğday, süt, demir ve benzin kokuyordu. Sonra başka lokmalar yedim. Hepsinde aynı koku vardı. Ama ömrüm boyunca yediğim en tatlı ekmekti bu. Oğlumun ekmeğiydi çünkü.