- Hey benim tahtımın keskin dişli bekçileri!
Beni hiç terketmeyen boz yeleli kurtlarım hey!
Yine sizinleyim... Hep vardınız,
Han tahtıma beni siz çıkardınız.
İşte yine seferdeyiz, Batı'yı fethe gidiyorum,
Bu fetih yolunda, bugün, burada size,
Bir kerre daha yürekten 'Sağ ol' diyorum. - Kuvvet kuvveti kırınca, olağanüstü olan değersiz kalır, görkemli olan acınacak hale düşerdi. İşte bundan bir sonuç çıkarıyordu: Bükebildiğin, ezip yok edebildiğin şeyin hiç bir önemi yoktur. Baş eğip diz çökenler, galibin insafına kalmışlardır. Ancak budur hakkettikleri. Dünyanın temel düzeni, asıl kuralı da dayanıyordu...
- İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kolay oluyor.
- Mutluluk bir dağ yolu gibidir.Bakarsın tepelere tırmanır,sonra bir bakarsın,aşağıya iner.Tek başına nedir insan?Ama başkalarıyla birleşirse dağları devirebilir.Bizim şu güzel,şu yaşanası dünyamız böyle işte...(ss.54)
- Bir adam dünyaya getirmek ve onu yetiştirmek çok uzun zaman ister. Ama onu öldürmek çok kolaydır. Bir anda öldürürsün.
- "İnsan her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez."
- İnsan sonsuz olmak ister. Kalp ölümsüzlüğü arzu eder. Aşk insandaki bu hissin gerçek zannedildiği gizemli bir oyundur.
- Acaba aşkta her dem küllenen acı trajediler, neden çiçek açan mutluluklardan daha çoktur?
- Pişmanlık hemen gelmez, çetin yollara uğrar önce.
- ...
İnsanların karşılaştıkları güçlükler hakkında hiçbir bilgileri yoktu hayvanların. Oysa insanlar düşünen yaratıklar olarak ortaya çıkışlarından beri kendilerini daha iyi tanımaya çalışmışlar, ama bütün çabalarına rağmen şu soruya bir türlü cevap verememişlerdi: Kötü, hemen hemen her defasında, niçin 'iyi'den daha güçlü olarak ortaya çıkıyor?..