- İşte o anda anladım ki, bir ananın mutluluğu, milletin mutluluğundan doğuyor, aynı kökten olan ağacın dalları gibi bir kökten geliyor. Kaderi de onun kaderiyle bir oluyor. Çektiğim bütün acılara, hayatın bana indirdiği korkunç darbelere rağmen bugün de bu düşüncedeyim. Ne olursa olsun, milletim yaşıyor, ben de yaşıyorum. (27)
- İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir. (71)
- Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir; bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelir durur. İnsan tek başına böyle yolda ilerleyemez, ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşarlar... (73)
- Söyle bana Toprak Ana, gerçeği söyle: İnsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı? (80)
- Ah o umut! O hiç sönmeyen ama gerçekleşmeyen korkunç umut! (83)
- İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini. (103)
- Bu iyimserliğimin sebebi yalnız Aliman'ın beni bırakıp gitmek istemeyişi, bana acıması değildi. Bunun kadar, belki daha önemli bir sebep de, savaşın bütün insanları katı, bayağı, acımasız, bencil, ruhsuz bir hale getirememiş olduğunu görmemdi. Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi. (106)
- "Ey, sen, genç adam, ona iyi bak! Gelinimi incitme, yoksa sana lânetler okurum!" (116)
- ?Ah o umut! O hiç sönmeyen ama gerçekleşmeyen korkunç umut!? ?İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini.? ?Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir; bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelir durur. İnsan tek başına böyle yolda ilerleyemez, ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşarlar...? '?Gözlerimi kapayabilir, kulaklarımı tıkayabilir, ama düşünmeden edemezdim.?? ''Çocukluk ne güzel bir başıboşluktur!'' "Savaş her şeyi,kimsenin gözünün yaşına bakmadan yutup yok ediyordu:Hayatı,işi,hürriyeti,hatta çocukların bir kaşık çorbasını yalayıp yutuyor,en küçük bir buğday tanesini bile doymak bilmeyen midesine indiriyordu."
- Biz uygarlıklarla buluşmaya, anlaşmaya hazır mıyız? İnsanlar sonu gelmez çekişmeler, kavgalar yüzünden ne kadar geri kaldıklarını, entelektüel gelişme bakımından ne kadar zararlı çıktıklarını anlayabilecekler mi?