- Kemikli bir kadındı karım. Evet güzel değildi ama kalbi olan bir kadındı. Ben yok sandım.
- Eski yaralarımdı benim kadınlar. Yok kadınlar. Çürümüşlüğümdü, hayatımın bir demet ot gibi kurumasıydı kendi kendine; üzerinden çok sular akmış da aşınmış taş parçaları kadar değersizliğimdi. Korkaklığımdı, sinmişliğimdi, kendi içime dönmüşlüğümdü.
- Bir şey isteyecek birini bulmuşum, kaçırır mıyım? Ben istemeyi bilmem, öğrenemedim gitti. Sizin söylediğiniz gibi üçüncü kişiyim, hikayenin yardımcı karakteri, oyunu kuran, biletleri alan, hayatı hazırlayan.
- Ekmel bey garip bir şey söyledi bugün. 'Ayrılmak bir solucanın ikiye bölünmesi gibidir,' dedi, ' bölündükten sonra tanımaz, birbirini parçalar.' 'Bence gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır,' dedim. 'Siz çok yanmışsınız,' dedi. Diyemedim ki: isterdim, kucağında bir kucak korla kalan ben olayım
- Bu kadar mı yalnızız hepimiz? Parayla arkadaş edinecek ve para karşılığı arkadaşlık edecek kadar?
- Eski bir şiir kadar hüzünlü olmak istiyorum sadece
- Ölüm, seninle bir anlaşma yapalım. Şu lanet olası defter dolduğunda bana gel. Bak kalan ömrüme ömür biçerek kafa tutuyorum sana - sen ki en tabi korkusun. Bu defter dolduğunda unutacak olursam seni; görün, uykuma gir, gülümse bana, hatırlayayım verdiğim sözü.
- "Uyuklamak parça parça ölmek, uyumaksa yekpare ölüm."
- "Ayrılmak bir solucanın ikiye bölünmesi gibidir, her iki parça ayrı ayrı yaşamaya devam eder, bir zamanlar tek parça değilmiş gibi, tanımaz birbirini parçalar.."
- "Yaşamak her şeye rağmen bir iz bırakmaktır yeryüzünde. -Ben de yaşadım, sizin kadar!-"