- Semiramisler Semraların küçük didinmelerle kurdukları, mutlu görünen sakil yuvaları dağıtırlar.
- Belki bu dünya benim bilmediğim, başka bir dünyadır dedi içinden. Uyuşmayan bir şey var, eski dünya ile yeni dünya arasında ezilen şeyler var. Ben, celep gibi, ezilen şeyler arasındayım.
- İnsanın yaşlandıkça kısalmasının nedeni bu, kemiklerin kisalmasıyla ilgisi yok, yerçekimi denen şey dünyanın yorgunluğu aslında, bizi yere çeken şey dinmeyen bu yorgunluk.
- "Ölmek evlaydI.Ama insan ikiye bölünse bile ölmeyebiliyordu.Ağır yaralı olarak yaşamaya devam ediyor,işin kötüsü kendinde son darbeyi vuracak gücü bulamıyordu.Ölmek isteyip de ölememek korkunçtu.Daha önce de başıma gelmişti. Antidepresanlara aklımı başımdan uzaklaştırmak için ihtiyacım vardı."
- "Bazı ruhlar dışbükeydir,bazı ruhlar içbükey.Biz içbükey ruhlarız,babamla ben.İçimize doğru kapanırız,istiridye gibi.İçimizin tam ortasında duran,patlamayan,patlayıp da ortalığa saçılmayan,saçılıp da herkesi kirletmeyen incimiz-çıbanımız kistleşir içimizde. Kistleşen bu inci çıbanımız varlığımızın özüdür,habis."
- Hayat ile ölüm iki ucundan ateşe verilmiş bir ip gibi karşıt yönlerden yola çıkarlar ve karşılaştıkları yerde macera sona erer. syf.69 İnsanın kendi aleminde yarattığı gerçeğinde bir ömrü var.Tasavvur gerçeğe dönüşmeyince solup gidiyor. syf.70 Anlatabilmek için anlatılacakların olgunlaşmasını beklemek lazım.Bir acıyı zamansızca anlatmak dokusunu bozar, beklemek lazım. syf.71 Yaşanmıştan kurtuluş yok.Unutup kurtulmak yok. Toprağa girene kadar peşini bırakmıyor yaşanmış olan. syf.72 Seyretmek suça ortak olmaktır ama daha kolay bağışlanır. syf.122
- Aşk bir yıldırımmış, şanslıysan çarpılırmışsın, değilsen yanındakinin başına düşermiş.
- Sevginin taşlaştığı yerde öfke kolay köpürüyor
- Konuşacak sonsuz şeyin olduğu ve hiçbir şeyin olmadığı o nadir anlardan biriydi. (İyi ki nadir, sık olsa yürek dayanmaz.) Ne konuşsan fazla, ne anlatsan hiç. Bunca yılın birkaç saatte sindirilmesi mümkün değil ki.
- Hayat insanı değiştiriyordu, kimse olduğu gibi kalmıyor, değişiyor, eski arkadaş yeni yola uymuyordu.