- "Hayal varsa gerçek de vardır. Hayali kurulmayan, gerçek olur mu, hiç!"
- "Ben bir alevdim. Kendi kendimi yaktım.. sen sakın kendine bunu yapma Handan."
- "İnsan tüm acıları sadece kendi çekiyor zannediyor. Oysa her hayat bir ağır roman."
- "annen her duyduğuna inanmasaydı keşke. dedikoducu insanlar abartırlar" diyebildim. "yok bu abartı değil, düpedüz aşktı. babam da inkar etmedi zaten. aşkına sahip çıktı." "o da mı evlendi yoksa?" "onun evlenmesi mümkün olamazdı, çünkü ülkemizde o tür evlilikler henüz yasak." "sevdiği kadın evli mi?" "sevdiği kişi bir erkekti. öldü." "AAAA!"
- "Evet iyimserim, çünkü yaşadığım sürece, her karanlığın ardından güneşin yeniden doğduğuna şahit oldum. ayrıca şuna da inanıyorum, en güzel şafak, hep en sert fırtınadan sonra sökendir."
- Köprü dünyayı ısıtan, ışıtan sevgiyle gönenirken Vali, Bayram ve Öksüz, Başpınar istikametine dönüp yan yana yürüdüler üzerinde, yeni bir güne hazırlanan ufka doğru.
- Istanbul, ayrı düşen ana oğullar, karı kocalar, kardeşler, sevgililer demekti.Sönen ocaklar, solan bahçeler demekti.Dönüşü olmayan gidişler, hasreti dinmeyen gurbetler demekti.Ne zaman birileri gitmeye kalksa Bosna topraklarından Istanbul'a doğru, acı ve özlem eşlik ederdi gidene, sonsuza kadar.
- Kentsoylu çocukların üzerlerinde ender görülen renklerle gelmişlerdi; gelincik kırmızısı, çayır yeşili hırkalar, zakkum pembesi ya da menekşe moru gömlekler, desenli ve çizgili etek ve pantolonlar giyiyorlardı.
- ''Bir gün Tayyip zengin olmuş derlerse bilin ki haram yemiştir.''
- Protesto gösterilerinde polis, alaşımlı bölgelere müdahale ediyor, protestocular kendilerini yerlerde sürüklenirken buluyorlardı.