mavzer gibi sıkılayıp ümitsizliğini ölümünü bile bambaşka bir hayat gibi iliklerine kadar yaşamak iliklerine kadar yaşamak sonra bırak

acı bir tütün gibi yakıyor genzimi senden uzak olmak

bir değil ben artık birkaç kişiyim

bir gece sabaha karşı dehşetini birden kaybedecek gelmeyişin ıslığımın tadında bir değişme iç tartışmalarımda büsbütün başka bir tutum büsbütün başka kıvılcımlar ve en padişah korkulara direnebilen yepyeni bir mustafa kemal davranışı

"göz deyince ben en büyük şeyler anlarım yanardağlar açık denizlerde deprem dalgalanması yarı gece camlarında mermilerin imzası darağaçlarına irkilmeden bakabilmek ellerin kelepçeli götürülürken" (Kızların Gözleri)

"günler kısalıyor diye aldatma kendini günler değil kısalan aslında senin ömründür" (Rubailer)

"gözlerin zehirlense de suç sayarsın ağlamayı" (Tutuklunun Günlüğü)

"o kızdır yalnızdır utanır sürekli yalnızlığından içinde bir gül solar yaşadıkça yaşanmamış aşklarını" (Tutuklunun Günlüğü)

"sen ise çoktandır kurşuna dizilmişsin nedendir bilmezsin" (Tutuklunun Günlüğü)

Hiç düşündünüz mü, nedir bunlar? Şimdiye kadar ANAP dahil, hiçbir sağcı partini, açık ve seçik olarak,ne olduklarını belirttiği görülmemiştir:Şahsen ne duydum, ne de gördüm; bir 'milli manevi değerler' lakırtısıdır gidiyor; neyin nesidir; kimin fesidir bilmiyoruz; oysa bu değerler gerçekten ulasalsa, zaten rejim ulusal, onları yıkması ya da ihmal etmesi mümkün mü, yoksa bindiği dalı keser; ulusal değil de dinsel ise, o taktirde devrimin ve ulusal gelişmenin,ana ilkeleri ve yöntemiyle cidden çelişiyor demektir, zaten tasfiyeye uğraşmıştır, 'ihyasına teşebbüs etmek' muhafazakarlığı filan aşar, düpedüz irtica olur ki, hem Atatürk'ün Müdafaa-i Hukuk Doktirini'nden yana, laik demokratik olmak; hem de tarihe mal olmuş feodal/ümmet üstyapısının değerler sistemini ihya etmek, Anayasa'ya da aykırıdır.