- Galiba babam, sevgisizlik borcunu bana parayla ödüyordu.
- En yakınlarına bile siz diyenler tanırım. Üstelik onları sevdiklerini de söylerler. İnanılır mı onlara? Kibar görünme yapmacığı değil de nedir bu?
- Aylak olmak dünyanın en güç işiydi
- İnsanlarda anlayamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karartmak gereğini duyarlardı acaba?
- Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu
- Nasıl olur da bir insan, küçük bir evi, bir eşi, iki çocuğu olsun istemez?
- -Ahbap, bir sigara versene bana, dedi. Adamın ona kaldırdığı yüzündeki şaşırmışlığı görünce sevindi. "Onu içerken gördüğümü biliyor. Sövüyordur şimdi." Dilencinin yüzü acındırmak isteyen bir gülüşle kırıştı. -Sigara içmem ben beyim, dedi. -Ya! Vah vah. Birden öyle sigara istedi ki canım, sorma. Bir tek sigaraya iki buçuk lira verirdim. Sol elini cebinden çıkarıp iki buçukluğu salladı. Hep adamın kucağındaki morumsu ellerine bakıyordu. Ellerin dilini anlardı. Sağ el geriye doğru kasıldı. "Paket sağ cebinde." El durdu. Gevşedi. -Neyse, eyvallah! Parayı cebine sokup yürüdü. Kendininkine değil, başka bir apartmanın kapı sokuntusuna çıkıp eğildi. Adam bakmıyordu. "Ne öğrettim ona? Dünyada tanımadığı bir deli daha olduğunu." Oysa adama, sigara içmenin dilencilere yasak olduğunu bilmeyen insanların da varlığını öğretmek istemişti. Bu gece dilenci, bir tanıdığına, 'Bugün delinin biri benden sigara istedi.', diyecekti. Gene de merak ediyordu. Acaba yarın sabah bir kız okulunun önünde mi dilenecekti. Bekledi.
- Ya insanlar? Onların yaşamasında her şey ayrıntı. Önemli olan yemek değil, yenecek yemeğin çeşididir; giysi değil, giysinin çeşidi; ayakkabının çeşidi. Günlerin adı bile... Belli günlerde belli yaşamaları vardır. Pazar günleri pazarlık yaşamalarını kuşanırlar, çarşambaları çarşambalık! Hep ayrıntılar! Paranın sayısı gibi. Güler'in mavi gözlü oluşu gibi.
- - Neden bu kadar kötümsersin? - Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz.
- Bence insanın adı, onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içtiğimi.