- Romanlarıyla bütün yoksul, terk edilmiş, unutulmuş çocuklara yardım etmek istiyordu; kendisi de tıpkı onlar gibi kötü öğretmenler, ihmal edilmiş okullar, ilgisiz ebeveynler, insanların çoğunun soğuk, sevgisiz, bencil tutumları yüzünden haksız acılar çekmişti.
- " Yeryüzünde hiçbir şey, kuytulardaki bir çocuğun farkedilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz. "
- ama sonuçta zaman herşeyin ilacı, alınan yaşın da tüm duygular üzerinde özel ve hafifleştirici bir etkisi var.
- " ama bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki ? "
- Yalnızca başlangıçtaki vesileye bakmakla yetinirseniz bir sevginin gücünü yanlış değerlendirirsiniz, aslında daha öncesindeki gerilime, ruhun bütün büyük sarsıntılarına zemin hazırlayan, yalnızlığın ve düş kırıklıklarının yarattığı o bomboş karanlığa bakmak gerekir. Yaşanmamış duygular burada birikerek aşırı ağırlaşır ve değeceğine inanılan ilk kişiyle karşılaşıldığında alabildiğine boşalır.
- Hiçbir şey zekayı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez.
- "Siyah olan ben, beyaz olan ben'in yapacağı her hamleyi heyecanla bekliyordu."
- Bu karanlık ne kadar korkunç, ne kadar sarsıcı, ama yine de ne kadar esrarlı ve güzeldi! Bütün bu iç içegeçen uğultuları ve çağrıları, bütün bu hışırtıları ve çıtırtıları hayvanlar mı, insanlar mı çıkartıyordu, yoksa rüzgarın hayal gibi elinin marifeti miydi?
- Bütün davranışlarımızda en etken, en güçlü duygu, kendini beğenmişliktir; özellikle zayıf yaradılışlılar dışarıdan bakıldığında güçlülük, yüreklilik, kararlılık gibi görünen bu türden davranışlara kaptırırlar kendilerini.
- ama sonuçta zaman her şeyin ilacı, alınan yaşın da tüm duygular üzerinde özel ve hafifleştirici bir etkisi var.