- Ruhların bir isyanıydı bu, bütün bir milletin bilincinin güçlü bir uyanışıydı. Böyle bir etkiden ürken hükümetin Tolstoy ?un tartışmalı yazılarını hemen yasaklaması boşunaydı. Tolstoy yerleşmiş düzenin unsurlarına, Devlete, çara ve Kiliseye pervasız bir şekilde saldırdıkça, insanın kardeşlerine, ateşli bir şekilde daha iyi bir sosyal düzen kurmak istedikçe, her türlü kurtuluş mesajına açık olan insanlığın kalbi büyük bir heyecanla ona doğru dönüyordu.
- Felsefe üzerine on cilt kitap yazmak bir tek ilkeyi uygulamaktan daha kolaydır. (Tolstoy günlüğünden,1847)
- İnsanın güçlü olma içgüdüsüyle kan dökme içgüdüsünü değişik bir kılığa sokup felsefi bir ideal ve bir vatanseverlik ideali haline getirmek için bütün ustalığını kullansa da, bizi aldatmasına fırsat vermemiz gereken şiddet. En göz kamaştırıcı, en yüce kılığa girmiş şekillerinde bile, şiddet, insanların birbirlerine daha kardeşçe davranmalarına yardımcı olacak yerde, belli bir grubun gücünü uzlaşmazlığını artırmaktan ve böylece dünyadaki eşitsizliği sürdürmekten başka bir işe yaramaz. Zaferi kazanan hangi parti olursa olsun, otoritesini devam ettirebilmek için yalnızca bu gün için geçerli olan şiddet yollarına başvurmakla kalmayacak, yenilerini de icat etmek zorunda kalacaktır.
- Kendi inatçı ruhunu ikna edemediği için, başkalarını ikna etmek istiyor. Kendini değiştiremediği için, insanlığı değiştirmeye çalışıyor. Bütün çağlarda bütün dinler böyle doğmuştur; dünyadaki her ilerlemeyi ( en derin görüşlü insan olan Nietzsche bunu iyi bilir ) kendi ruhunun içerisinde bir tehlikenin varlığını duyan bir insanın, uğursuz problemi kendinden uzaklaştırabilmek için onu tüm insanların ortasına fırlattığı, böylece bir tek kişinin huzursuzluğunu evrensel bir huzursuzluk haline dönüştürdüğü bir ?kendinden kaçma? olayına borçluyuz.
- Leon Tolstoy hemen kendine bir an bile süre tanımıyor, manastırları ziyaret ediyor, papazlar ve piskoposlarla tartışıyor ve İncil?i sayfa, sayfa okuyup yutuyor. Üç yıl süreyle tam bir inanca ulaşabilmek için kendini zorluyor; ama kilisenin havası. Çok geçmeden hayal kırıklığına uğrayarak, Ortodoks Kilisesinin doktriniyle kendisi arasındaki kapıyı ebediyen kapatıyor. Hayır, Kilisenin gerçek inancı yok. Doğarken getirdiği yasaya uymak zorundasın, ondan hiçbir zaman kurtulamazsın. (Goethe)
- Ergenlik çağının tam tersi olarak nitelendirmek istediğim bu tehlikeli dönem, manevi bir sarsıntı olarak, bir mizaç değişikliği halinde ortaya çıkar ve tıpkı ergenlik dönemi gibi bir bunalım olarak görünür. Ergenlik çağını tehlikeli bir biçimde atlatanlar için aynı şekilde tehlikeli, ateşli bir mizacı olanlar için aynı bakımdan yaratıcı olan bir çapın başlangıcıdır. a. Niçin yaşamalı b. Hayatımın ve başkalarının hayatının sebebi ne? c. Hayatımın ve başkalarının hayatının sebebi ne? d. Kendi içimde hissettiğim şu iyilik ve kötülük ikiliği ne anlama geliyor ve niçin var? e. Nasıl yaşamalıyım? f. Ölüm nedir? Kendimi nasıl kurtarabilirim?
- Karanlıklardan gelen bu saldırıyı ruh henüz açılayamazken ve anlaşılmayan bir tehlike karşısında duyulan ürkek bir duygu ile titrerken, organizmada, daha şimdiden, psikofizik bir tepki olarak, savunma mekanizması çalışmaya başlamıştır ve bütün bunlar, ne zekanın ne de insan iradesinin her hangi bir rolü olmaksızın, yalnızca tabiatın akıl almaz bir önceden görme yeteneği sayesinde gerçekleşmektedir. Çünkü, nasıl ki, daha soğuklar başlamadan çok önce, hayvanların bedeni birden bire sıcacık bir kış kürkü ile kaplanıyorsa, yaşlılığın gelmek üzere olduğunu bildiren ilk belirtilerde de, en yüksek nokta aşılır aşılmaz, insan ruhu yeni bir koruyucu kılığa bürünür manevi bir giysiyle, koruyucu bir kılıfla örtülür.
- ?Bir insanın hayatındaki en önemli olay, kendi benliğinin bilincine vardığı andır; bu olayın sonuçları en büyük iyiliğe de yol açabilir, en korkunç şeylere de.?
- "Yalnızca tutkunun ne olduğunu hiç bilmeyen insanlar, nadiren bu duyguyu tattıklarında, belki de bu kadar çığ gibi ani, kasırgaya benzer tutku patlamaları yaşıyorlar: O anda yaşanmamış yıllar, kullanılmamış güçlerin biriken öfkesiyle birlikte insanın göğsüne yumruk gibi iniyor."
- "Yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil zaten."