- Kendisine bakıldığı için adeta acı çekiyordu.
- Az önce yağmur yağmaya başladı. Pencereye çarpan yağmur sesini ve bu sesin kitaplar arasında yankılanışını duyabiliyordum.
- Kitap neredeyse okunmaz bir el yazısıyla, viskiye bulanmış sözcüklerle yazılmıştı.
"İşte hepsi bu,"dedi, kitabı bana verirken. "Yirmi yıl." - "Beş yıl,"diye yineledi, sanki bu bir ülkenin adıydı ve kendisi de bu ülkenin Başkan'ıydı ve çiçeklerin mum ışığında büyüdüğü otel odası kabinesiydi, ben de Kütüphaneler Bakanı'ydım."
- Umarım çok yakında daha heyecan verici bir şeyler olur.
Bu iyi olurdu. - İlk anda dikkatimi çekmeyen şeyleri sonradan hatırlamak konusunda hiçbir zaman hevesli olmadım.
- Benim basit bir aşk hayatım vardı ve çoğu zaman da, basit bir aşk hayatımın olması demek aslında hiç aşk hayatımın olmaması demekti.
- Sanırım günlerin, haftaların, ayların ve yılların kontrolünü kaybettiğinizde işlerin böyle yürümesi normal.
- Herhalde bir yolcunun yapması gereken budur, bir yerden diğerine gitmek yani, ancak bu hiçbir şeyi basitleştirmiyor. Tek yapabileceğimiz ona bol şans dilemek ve kontrolsüz bir şekilde başına gelenleri birazcık anlamasını umut etmek.
- Eğer kalkıp bir kediye içi kedi karikatürleriyle dolu bir kitap gösterecek olsaydınız, açıkçası sizi hiç takmazdı.