- Ona bakarken,aklı maddeye üstün gelen nadir insanlardan biri olduğunu hissetmeye başladım.Zaman bu insanlardan bir şey alıp götürmez,yaşlanırlar,ama kim oldukları değişmez,hayatta kaldıkça kendilerini daha da eksiksiz olarak ve acımasızca yeniden yaratırlar.
- Çarşaf yatağın üzerinde havalandığında çeşitli lekeler ve rengi atmış yerler gördüm,Hector'un dünyadaki varlığını dolaylı olarak hatırlatan son şeyler.Hepimiz ölürken idrarımızı ve kanımızı dışarı sızdırırız,yeni doğmuş bebekler gibi pisleriz her yerimizi,kendi tükürüğümüzde boğuluruz.
- Kriz anlarında insanın içindeki canlılık iki katına çıkar.Ya da kısaca:İnsanlar köşeye kıstırılmadıkça tam olarak yaşamaya başlamazlar.
- Birkaç saat sessizlikten,çöl havasını üç-beş kez soluduktan sonra kafamda birdenbire yeni bir hikaye dolanmaya başladı.Hikayeler hep böyledir zaten.Bir bakarsın hiçbir şey yoktur ortada.Bir bakarsın gelmiştir bile,senin içine yerleşmiştir.
- Şu bellidir ki,duyulara kazınmış çeşitli heyecanlar ve düşünceler,ne kadar birbirleriyle karışmış ve birleşmiş olsalar da,kendilerini algılayan bir zihin olmazsa var olamazlar.Ve:Ayrıca,gerçek ateşle ateş düşüncesi arasında,kendinin yandığını hayal etmekle gerçekten yanmak arasında büyük bir fark olduğu yadsınacaktır.
- Çekicilik ile saldırganlık arasında ince bir çizgi vardır,kendini birinin üstüne atmakla doğa kurallarının işlemesi arasında.
- Ruhani bir gülümseme denebilir buna,içedönük bir gülümseme;artık geleceğe inanmayan birinin gülümsemesi.
- Gördüğümüz şeyler,gördüklerimiz değildir...bu yüzden öznemizden ya da duyularımızın öznel biçiminden vazgeçersek,bütün nitelikler,nesnelerin uzamdaki ve zamandaki bütün ilişkileri,adeta uzamın ve zamanın kendisi ortadan kaybolurdu.
- Bir yazar,üzerinde çalışmakta olduğu şey hakkında yorumda bulunmanızı özellikle istemezse burnunuzu sokmamanız gerekir.
- O anın koşulu fazlasıyla zor geldi ona,zamanın gölgeli alanının dışına bakamadı...