- Hayat bana ağır geliyor,belki ölmek evladır.
- Çeviri yapmak,kömür küremeye benzer,küreğe doldurur,sobanın içine atarsın.Her kömür parçası bir sözcüktür,her kürek dolusu kömür de bir cümle;sırtınız ağrımazsa ve bu işi ara vermeden sekiz-on saat götürecek kadar dayanıklıysanız sobanız sönmez.
- Acılar ve mucizeler ikiz kardeştir,aynı anda doğarlar.
- Gerçek şeylerin yarım adım önündeydim,kendi bedenimin sınırlarının üç-beş santim ötesinde;olay tahmin ettiğim anda gerçekleştiğinde sanki tenim saydamlaşmış gibi geldi bana.Sanki bulunduğum uzamı doldurmuyor da eriyip o uzamın içine akıyordum.Çevremdeki her şey aynı zamanda içimdeydi de,dünyayı görebilmek için içime bakmam yeterliydi.
- Dünya deliklerle doluydu,minicik anlamsız deliklerle,zihnin içinden geçebileceği minicik yarıklarla;bu deliklerden birinin öte tarafına geçtiniz mi kendinizden kurtulurdunuz,hayatınızdan,ölümünüzden,size ait olan her şeyden kurtulurdunuz.
- Suçluluk duygusu,insanı kendi yararına aykırı götürebilir,ama arzu da aynı şeye neden olabilir ve bir erkeğin kalbinde suçluluk ile arzu dengeli bir biçimde karışmışsa,o adam tuhaf şeyler yapabilir.
- Arkadaş olmak istiyor,yeniden bir kadınla birlikte olmayı arzuluyordu,çevresinde sesler ve bedenler görmek istiyordu,bu yüzden kendini o boş fabrikanın duvarlarının arasına tıkıyor,benliğini yadsımanın incelikleri konusunda kendini eğitmeye çabalıyordu.
- Bundan daha yalnız ve korku içinde olmamıştım;yine de hiç bu kadar hayat dolu olmamıştım.
- Ben artık yalnız ölülerle konuşuyorum.Bir tek onlara güveniyorum,bir tek onlar anlıyor beni.Onlar gibi ben de geleceğim olmadan yaşıyorum.
- Hayatımı kurtarmak istiyorsam önce onu mahvetmenin eşiğine kadar gelmeliyim.