- Düş kurmak iyidir, insanı ayakta tutmaya yarar. (36)
- Ve eğer kendi yazgısına artık kayıtsızsa, neredeydi, ona ne olmuştu? Belki de çok uzun süre boşlukta yaşamıştı ve kendini yeniden bulmak istediğinde tutunacak hiçbir şey kalmamıştı geriye. Nashe birden içinin öldüğünü, bütün duygularının tükendiğini hissetti. (61)
- Delilerle tartışılmaz. Bunu yapmaya kalktın mı, sen de kafayı yersin.(104)
- Ama sen de oyunun bir parçasıydın. Saatler boyu arkamda oturdun, soluğun tam ensemdeydi. Başlangıçta seni o kadar yakınımda duymak, dikkatimi dağıtıyordu, ama sonra alıştım ve bir süre sonra da orada bulunmanın bir nedeni olduğunu kavradım. Sen soluğunla canıma can katıyordun arkadaş ve soluğunu her duyuşumda, şans iliklerime kadar işliyordu. Her şey yolundaydı, her şey kusursuzdu. Her şey rayına oturmuştu, bütün çarklar çalışıyordu ve her şey çok güzeldi arkadaş, gerçekten güzeldi. Sonra sen kalkıp gittin. (134)
- Sen gizli bir amaca, gizli bir güce inanmak istiyorsun. Kendini, dünyada olan her şeyin bir nedeni olduğuna inandırmaya çalışıyorsun. Buna ister Tanrı de, ister şans, ister armoni de, sonuçta hepsi aynı kapıya çıkar. Bu, gerçeklerden kaçmanın, olayların gerçekte nasıl olduğunu araştırmaktan kaçmanın bir yoludur. (135)
- Nashe yeniden sıfır noktasına gelmişti. Sıfırın en ufağı bile hiçlikle dolu koskoca bir delik, dünyayı içine almaya yetecek kadar büyük bir daireydi. (151)
- Alışkanlıkların silinmesi güçtür, yaşlı Köpeklere yeni numaralar öğretilemeyeceği konusundaki mesellerin de gerçek bir yanı var kuşkusuz, ama Kemik Bey'in olacaklardan korkmasının nedeni yalnızca sevgi ya da bağlılık değildi. Varoluşu konusunda kapıldığı dehşetti. Willy'yi dünyadan çekip alın, dünyanın da mutlaka sonu gelirdi.
- Tekerlek diye bir şey vardı elimizde öyle değil mi? İşte canımı sıkan bu. Bu küçük aletin gün ışığına çıkması için 21. Yüzyılın sonunu beklememiz mi gerekirdi? En azından birinin, kaykaylarla bunun arasında bir bağlantı kurmasını bekler insan, öyle değil mi yani iki kere iki gibi bir şey. Ama hayır. Elli yıl geçiyor, yetmiş beş yıl geçiyor insanlar ne zaman rita teyzelerini ziyarete gitseler havaalanında ve tren istasyonunda bavullarını sürükleyip duruyorlar. Dinle beni dostum, her şey göründüğü kadar basit değil. İnsan ruhu yavandır, ve çoğu kez, toprak altındaki en basit bir solucan bile kendine bakmayı bizden daha iyi bilir. Her türlü şey olmuş olabilirim,ama asla öyle bir solucan olmadım.
- İnsan kendisine inanan birini bulmazsa bu dünyada asla bir şey başaramaz. Kanıtlanmış bir olgudur bu..
- Willy G. Christmas'ın yoldaşı olan Kemik Bey, namı ünlü Parlaktus, köpeklerin şampiyonu olduğunu kanıtlamak üzere harekete geçti. Otların arasından karayolunun doğu yanına çıktı, arabaların seyrelmesini bekledi, sonra da koşmaya başladı. Adamakıllı bitkin düşmesine karşın yine de bacaklarında derman vardı; adımlarını sıralamaya başlayınca aylardır hiç olmadığı kadar güçlü ve mutlu hissetti kendini. Dört bir yandan üstüne gelen seslere, ışıklara, pırıltıya ve uğultuya doğru koştu. Talihi yardım ederse, akşam olmadan Willy'ın yanına varırdı.