- Büyük İskender'in dahi çok büyük sorunları vardı. Onun içindeki 'ben' dünyanın fatihi olmak istedi. Ve o neredeyse tüm dünyayı fethetti. 'Neredeyse' dememin iki nedeni var. Onun zamanında dünyanın yarısı bilinmiyordu, Amerika bilinmiyordu. İkincisi ise o Hindistan'a girdi fakat Hindistan'ı fethedemedi; sınırdan geri dönmek zorunda kaldı.
- Ego, kendisinin insan yapımı olduğunu, toplum tarafından seni gölgelerin peşinden koşturmak, onları takip ettirmek için yaratılmış yapay bir araç olduğunu gayet iyi bilerek sürekli korkudan titrer.
- Ego ve onun oyunları...evlilik onun oyunudur, para onun oyunudur, güç onun oyunudur. Tüm oyunlar egonun oyunudur. Toplum şu ana kadar oyunlar oynar halde kalmıştır; bu dünyanın her tarafında sürekli devam eden bir olimpiyattır. Herkes yukarıya doğru mücadele ediyor ve diğer herkes onu bacaklarından aşağı çekiyor çünkü Everest'in zirvesinde hepinizin duracağı kadar yer yok.
- Ego senin hakikat olarak kabul ettiğin en büyük yalandır. Ancak menfaat grupları son derece onun yanındadır çünkü şayet herkes egosuzluğun farkına varırsa dünyanın her yerinde sürmekte olan bu olimpiyatlar basitçe duracaktır. Hiç kimse Everest'e tırmanmak istemeyecektir, onlar nerede olurlarsa olsunlar tadını çıkaracaklardır. Onlar zevk alacaklardır.
- Ego seni beklemede tutar: Yarın başarılı olduğunda keyif alacaksın. Bugün tabii ki acı çekmek zorundasın, fedakârlık yapmak zorundasın. Eğer başarılı olmak istiyorsan bugünü feda etmek zorundasın. Başarıyı hak etmelisin ve bunun için sen her türlü jimnastiği yapıyorsun. Ve bunun için sadece birazcık acı çekmen yeterli ve sonra kutlama olacak. Fakat bu yarın asla gelmez. O asla gelmemiştir.
- Ego şimdiki zamanda keyif alamaz. O şimdiki zamanda var olamaz; o yalnızca ?var olmayan? gelecek zamanda, geçmişte var olabilir. Geçmiş artık yoktur, gelecek henüz gerçekleşmemiştir; her ikisi de yoktur. Ego sadece var olmayan ile var olabilir. Çünkü onun kendi varlığı mevcut değildir.
- Her zaman egomuz aracılığıyla mı eylemde bulunuyoruz yoksa ondan özgür olduğumuz anlar da var mıdır?
- "Öfkelenmiş küçük bir çocuğa bak. Ve o zaman, onun güzelliğini hissedeceksin. Onun tüm varlığı içindedir. Işıldar. Yüzü kıpkırmızıdır. Bu kadar küçük bir çocuk tüm dünyayı yok edebilecek kadar güçlü görünür ve çocuk bir kez öfkelendiğinde ne olur? Bir dakika, birkaç saniye sonra her şey değişir ve o yeniden mutludur ve evin çevresinde koşup dans ediyordur. Bu niçin sana olmaz? Sen bir yanlıştan diğerine geçersin."
- '' Senin içinde yaşayan Tanrı'ya büyük bir saygı duyduğun takdirde bütünün bir parçası haline gelebilirsin''
- Senin suçluluk duygun, en yüksek kiliselerin temelidir. Sen ne kadar suçluysan kiliseler de o kadar çok olacaktır. Sen ne kadar günahkarsan camilerin minareleri de o kadar yüksek olacaktır.