- ?Gerçeği sınamak istiyorsak ilkin cambazı ipin üstünde görmemiz gerekir. Doğruları ancak cambazlaştıkları zaman ölçüye vurabiliriz.? (s.56)
- ?İnsanlar sadakat konusunu nasıl da gözlerinde büyütürler. Aşk bile salt fizyolojik bir sorundur. Bizim öz irademizle hiç ilişiği yoktur. Gençler sadık kalmak isterler, kalamazlar; yaşlılar sadakatsizlik etmek isterler, edemezler. Söylenecek söz bundan ibaret.? (s.44)
- Lord Henry oturmuş, düşünceli düşünceli viskisini yudumluyordu. "Hangi özel anda evlilik sözünü ağzına aldın Dorian ve kız ne dedi? Belki de bunların hepsini unuttun." "Sevgili dostum Harry, bir ticari işlem gibi görmedim ki ben bunu, resmen bir öneride de bulunmadım. Ona onu sevdiğimi söyledim, o da bana karım olmayı hak etmediğini söyledi. Hak etmiyormuş! Şu işe bak, benim için dünya bir yana o bir yana." "Kadınlar olağanüstü pratik yaratıklardır," diye mırıldandı Lord Henry. "Bizden çok daha pratiktirler. Bu tür durumlarda biz genelde evlilikle ilgili bir şey söylemeyi unuturuz, onlar her zaman bize hatırlatırlar." (Sf.153)
- Basil Hallward: "Çay içeceksin tabii, değil mi, Dorian? Sen de içersin herhalde, Harry, ha? Elimizde kalan tek basit zevk çay." (Sf.120)
- Geçmişin tek çekiciliği, geçmiş olmasındadır.
- Her yolun sonu birdir; hayal kırıklığı.
- Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilmemektir. Sis, her şeye harika bir güzellik katar.
- Keyif ise her şeyi tattım. Mutluluk ise asla.
- Sosyalizmin kurulmasıyla sağlanacak başlıca fayda, hiç kuşkusuz, mevcut şartlarda hemen herkesin sırtına binen, hatta kimsenin kaçamadığı o menfur, başkaları için yaşama gereksiniminden kurtulacak olmamızdır.
- Bu yüzden takdire şayan olmakla beraber yanlış yönlendirilmiş niyetlerle, büyük bir ciddiyete ve duygusallığa kapılıp gördükleri kötülüklere deva bulmaya kalkar insanlar. Fakat buldukları deva hastalığa çare olmaz, yalnızca süresini uzatır. Hatta deva dedikleri şey hastalığın bir parçasıdır. Mesela, yoksulluk sorununu yoksulların hayatta kalmasını sağlayarak çözmeye çalışırlar; ya da daha gelişmiş bir ekolün yaptığı gibi, yoksulları oyalayarak. Fakat sorunun çözümü bu değildir: Bilakis zorluğu daha da arttırır. Asıl amaç toplumu yoksulluğun mümkün olmadığı bir şekilde tesis etmektir.