- "Her zaman! Çok çirkin bir deyim bu.Duyar duymaz kadım donar.Kadınlar bayılır bunu kullanmaya.Her aşkı sonsuza dek sürdürmeye çalışarak berbat ederler.Sözcük olarak da anlamsızdır.Bir kaprisle ebedi bir aşk arasındaki tek ayrım kaprisin biraz daha uzun ömürlü olmasıdır." Sy 37
- Erkekler herhangi bir kadınla mutlu olabilir, yeter ki onu sevmesin.
- Ama güllerin ne süt beyazı, ne de kızılı Filizlenmez bu zindanlarda; Bize burada sadece biraz cam kırığı, Biraz taş,biraz toprak verirler: Çünkü bilirler ki çiçeğin bir yaprağı Alelade bir adamın bile derdine derman olur.
- İnsan aşık olduğu zaman kendini aldatmakla işe başlar, başkalarını aldatmakla sona erdirir.
- Hele bir saklaya görün, en sıradan şey bile enfes bir hal alıverir.
- ?Sanatçılar güzel olan herşeylerini eserlerine koyarlar. Bu yüzden, sanatçılarda pek güzel bir şey bulamazssınız.? Lord Henry (Oscar Wilde?ın yazdığı ?Dorian Gray?in Portresi? adlı romandaki ikinci baş karakter)
- "Savaşta güçlüler zayıfları tutsak eder, barışta da zenginler yoksulları. Yaşamak için çalışmamız gerek; ama onlar bize öyle az gündelik veriyorlar ki, ölüyoruz. Bütün gün onların uğruna yoruluruz, onlar çekmecelerine altınları istif eder, çocuklarımız zamansız solup gider, sevdiklerimizin yüzleri yıpranır, çöker. Biz üzümü çiğneriz, şarabı başkaları içer. Ekini biz ekeriz, gene sofralarımız tamtakır kalır. Bizim de zincirlerimiz vardır ama hiç kimse görmez. Tutsağız, ama gene de herkes bize özgürsün der.Tüccar bizi ezer, biz de umarsız, istediklerini veririz. Papaz at sırtında gidip tespih çeke çeke Tevrat okur, kimse bize aldırmaz. Güneşsiz geçitlerimizden yoksulluk aç gözleriyle sürüne sürüne geçer, günah da baştan çıkmış suratıyla peşine takılıp gider. Sabahları, gözümüzü düşkünlük açar, geceleri utanç aramızda yaşar. İyi de, bunlardan sana ne? Sen bizden değilsin. Senin yüzün çok mutlu...''
- ?Ben her şeye inanabilirim, yeter ki tümden inanılmaz bir şey olsun.? (s.16)
- ?Şeytandan kurtulmanın tek yolu şeytana uymaktır. Karşı gelindi mi ruh kendi kendine yasakladığı şeyin özlemiyle hasta düşer; kendi ürkünç yasalarının korkunçlaştırdığı ve yasallıktan çıkardığı şeye karşı duyduğu arzuyla marazileşir. Dünyanın büyük olayları, insanın beyninde oluşur diyenler vardır. Dünyanın büyük günahları da beyinde, yalnızca beyinde oluşur.? (s.31)
- ''Sözcükler! Basit, sıradan sözcükler! Nasıl da korkunçturlar! Nasıl duru, canlı ve acımasız! İnsan onlardan kaçamıyordu. Gene de nasıl elle tutulmaz bir büyüleri vardı. Maddesiz şeylere esnek bir form verme yeteneğine sahiptiler sanki, sanki kendilerine özgü bir müzikleri vardı, viyola gibi, flüt gibi tatlı. Gündelik sözler ha! Sözden daha gerçek bir şey var mıydı?? (s.32)