Bizim Türkler burada, kendi öz vatanlarında dahi yine sessiz ve mütevekkil, genelde çerçilik gibi küçük çaplı işlerini sessizce yürütürler. (53)

Sultanlık denen o korkunç tek başınalığın farkına yeni varmış gibiydi. Öz kardeşlerine dahi güvenemezse insan bu dünyada kime güvenebilir? (92)

Oysa adaletin terazisi çok hassastır ve iki tarafın da gayretini gerektirir... (101)

Sanma Şah'ım, herkesi sen, sadıkane, yar olur, Herkesi sen, dost mu sandın, belki ol, ağyar olur, Sadıkane, belki ol, âlemde bir, dildar olut, Yar olur, ağyar olur, dildar olur, serdar olur. Selimi (109)

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür. (113)

Erkekliğin töresi çıkıp yiğitçe vuruşmaktır. (129)

"Osmanlı, İslam konusunda öylesine samimiydi ki âdeta kendi varlığını İslam'la özdeşleştirmişti. Ülkesinin adı Osmanlı ülkesi değil, Memalik-i İslamiye idi, hükümdarının adı Padişah-ı İslam'dı, ordusunun adı Asakir-i İslam'dı, din adamının adı Şeyhülislamdı." Bernard Lewis (143)

Sultanlık, mutlak bir yalnızlığın makamıdır. (150)

Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, milletinize yapılanı asla. Hz. Ali (151)

Kim ki kendini değişilmez sanır, işte o çok büyük yanılgı içindedir. (157)