- "Nazlıgül" dedi. " Bu kadar çok okuyorsun , korkarım bir gün yazmaktan başka bir işin olmayacak senin , yazar olacaksın. O zaman , beni yazarsın. Şu Mücella Teyze'nin solan gülünü , gün görmediğini , içinde yazmaya değer bir şey olmayan kayda değmez ömrünü."
- ?Kırmızı alev. Kırmızı tehlike. Ateş kırmızı. Su değil yangın kırmızı. Kırmızı, uzun susuzluktan sonra kana kana içilememiş su. Kan:Kırmızı. Aşk: Kırmızı. Gül: Kırmızı. Günah: O, kankırmızı.?
- "...Bunca kolay terk edebiliyorsam varlığımı senin varlığına, o şimşek parıltısı ânın anısını göz bebeklerimde sakladığımdandır... "
- İnci, susuzluğuyla ağzını nisan yağmuruna açmışlığının kefaretini ve karnında inci büyütmüş olmanın bedelini "kırılmakla" ödeyen istiridyenin hakkı olmuş olmasın sakın ? istiridyeyi kırmazsan inci çıkaramazsın! istiridye kimin? Denizin. Ya deniz ? Susalım!
- "kapat gözlerini önce. ve hadi aç şimdi kendi içine. değil mi ki, ''aslolan gözlerin kapalıyken yaşadıkların''. hala en güzel hikayeleri dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın? ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın? ne seni hazmedebilen ne de senin hazmedebildiğin bir alemde için sızlıyor, biliyorum. içine bak, imkansız bir şey olmadıgını göreceksin. kapat gözlerini gitsin. ama aç kendi içine.."
- ''...Rüyalarımda esirim oluşuyla hakikatimde efendim olması arasında tercih yapacak kadar zamanım olmadı. En derin noktasında okyanusun yüzüne bırakılan inci tanesinin dibe inmesi için gereken zamandan hızlı,bir o kadar da sakin oldu onu sevişim. Gri gökten deniz üzerine dökülüşüne kimsenin hayret etmediği kar tanesi kadar kolay bir kaderle girdi benim hayatıma. Söz geçiremediğim düşünceme kendimi hiç düşünmeden terk ettim. Tüm perdelerimi indirdim. Bir isim olarak çit sarmaşığı anlamıyla bütün varlığımı teslim alan aşka kendimi itirazsız verdim. Gönüllü,bu anlaşmaya evet dedim. Bir uçuruma kadar açılacak karanlığın ortasına böyle düşüverdim. ''
- '' Hatırlamak bütün kusurları ayıklarken,unutmak bütün kusurları geri döndürüyordu. Belli ki unutulup da hatırlanmış bir fıtrat,bilinip de unutulmuş bir fıtrattan daha sahici oluyordu.''
- Bir bardak suda okyanus saklıdır çünkü kalbinde gözü olana.Ve dahi bir bardak suda fırtına koparır kalp gözü kapalı olan. Yine de bir bardak su bütün sularla aynı özellikte bir şeydir. Ve dörtte üçü su olduğundan mı vücudumuz okyanuslar gibi ay'ın cazibesinin etkisindedir? Bu yüzden mi içimiz gel git halindedir?"
- Kısmetin bol, çayın demli, kahven okkalı olsun. Bahtın, yolun, kalbin açık olsun...!
- ?Elmasın sertliği, saflığının da nedenidir. İçine ışıktan başkası girmez ve yansıttığı, aldığından fazlasıdır. Her şeyi kesebildiği hâlde hiçbir şey tarafından kesilemez. Bir elmas ancak bir başka elmas tarafından kesilebilir.?