- Kendin gibi yaratılmış insanlar arasında seni en iyi görebilecek olan sadece sensin.
- Mahremiyet, gizem, sır tutma, kendini ölçülü bir biçimde açma, yaşadıklarını uluorta anlatmama gibi özellikler, insanın kişiliğini örten zarif ve ipeksi örtülerdir. Bu örtünün kalkmasıyla bir gizeme sahip olmanın çekiciliğinden yoksun kalmaları, en nihayetinde onları sadece "olmak"tan mahrum bırakmaz, "görme"ye bile değmez kişiler haline getirir. Eninde sonunda, bir de "görünmez" olurlar.
- İnsan, çok sevdiği birinin incitilmesinden de incinir çünkü.
- Şefkat ve merhamet, başkasının ıstırabına ve sevincine katılmaktır dahası her ıstırap ve Sevinç, merhamet ve şefkati hak eder. Sarılmak da Şefkat ve merhametin gülümsemesidir.
- Şefkat görmeden şefkat göstermek zordur. Sevilmeden sevmenin zor olması gibi. Değerli olduğumuzu hissedemeden Başkasına değer vermenin zor olması gibi.
- Şefkat görmeden şefkat göstermek zordur. Sevilmeden sevmenin zor olması gibi. Değerli olduğumuzu hissedemeden Başkasına değer vermenin zor olması gibi.
- Anne babanıza sarılmadan ölüp gitmek hayatı eksik bırakır bir yerinden.
- Kırgınlıkları şefkat ve merhamet yüklü bir sarılmadan daha öte ne iyileştirebilir ki
- Bazen de şöyle olur: Sevdiklerimizden bize sarılmalarını istemek acizlik ve dilencilik gibi gelir."bana sarılmana ihtiyacım var babacığım demek bana iman zayıflığı gibi geliyor, ihtiyacımı O'ndan istemeliyim" diye bir ses uyanır içimizde. Dünya'da vesileler ile gelir şefkat ve merhamet. Sarılarak Şefkat ve merhamet talebimiz O'ndan talep ediştir. Çünkü sarılmada aldığımız ve verdiğimiz şefkat ve merhamet O'na aittir. O'nun olanı alır ve veririz.
- Zor gelse de, çok zor gelse de sarılarak bizden Şefkat ve merhamet bekleyen insanlar var. Çok yakınımızda hem de. Unutulmamalıdır ki merhamet ve Şefkat en çok merhamet ve şefkat edenlerin üzerinde tecelli eder. Sevdiklerimize sarılarak onlara O'nun merhamet ve şefkatinin bir cilvesini sunduğumuzda, bu O'nun da bize merhamet ve şefkatini celbedecektir. Bundan daha büyük bir kazançsa düşünemiyorum.