- Cizre'ye vardım ,Cizira Botan'a An kuşu ile bülbül bir arada Yüreğimi yakan bu güzelliktir valla Yüreğimi yakan bu kekliktir valla Türkü söylüyorlar birlikte aşkla Le,Le, Lekayboldu hısım akraba Gidiyorum ben Mir'e Botan'a SF:47
- Hile ve oyun, istek ve kural sadecegeceye özgü değil, her yerde, her şeyde vardır onlar.... SF:43
- Bizbir şey bilseydik,tecrübelerden ve sonsuz çabalardan ders çıkarabilseydik, ne bu halimiz halsizlerin haline benzer,ne de ölüm Dicle insanının ekmek ve suyu haline gelirdi. Kafanızı kaldırın ve dışarı, Dicle'ye bakın, kulak verin ve Dicle'nin sesini duymaya çalışın. Neyin sesidir o, Kimlerin sesi? Dicle'nin sesi neyden bahsediyor, Kimleri anlatıyor? SF: 21
- Bu kanlı Mezepotamya'nın esareti niçin bu kadar sonsuz, derin ve köklüdür? Niçin Mezepotam'ya insanı her zaman gaddar darbelerle yıkılıyor? Esaret niçin bu kadar sonsuzdur burada? SF: 18
- Bu insanlar unutulmuşlar, çünkü mazlumdurlar,başaramamışlar ve yenilmişlerdir.... SF:17
- Esarette bir çeşit sürgündür, esir insanın dili kilitli, elleri zincirlidir, ne anlatabilir ne de ahvalini yazabilir... SF: 17
- Beni dinle kulak ver bana dengbejlerin sesine, Dicle'ninsesine, aşkın ve sevginin sesine, kavganın ve savaşın sesine,kin ve nefretin sesine, ihanet ve kıskançlığın sesine, umudun ve geleceğin sesine, sanatın ve yaratıcılığın sesine kulak ver. SF:12
- Beni dinle kulak ver bana dengbejlerin sesine, Dicle'ninsesine, aşkın ve sevginin sesine, kavganın ve savaşın sesine,kin ve nefretin sesine, ihanet ve kıskançlığın sesine, umudun ve geleceğin sesine, sanatın ve yaratıcılığın sesine kulak ver. SF:12
- AĞRI, kâdim, kutsal dağ. Ağrı geçmişini ve geleceğini arayanların, âşıkların, dervişlerin ziyaretgahı. Başkaldırının yurdu. Başı göklere eren, ateşten dağ. Mazlumların sığınağı, Xoybûn'un kalesi AĞRI. Mehmed Uzun, Yitik Bir Aşkın Gölgesinde
- Bilirsin, anlaşılması güç dünyada, çözülmesi zor hayatta bazı insanlar vardır, adeta hayatına damgasını vurur, ancak sen onları tanımazsın. Uğraşırsın, didinirsin, onlara ulaşmaya çalışırsın, fakat bir türlü olamaz. Bilirsin onları, onları düşünürsün, ancak göremezsin. Sana yaptıkları iyilik, yüreğine hasret olur. Özlem, günden güne bedenini, canını ruhunu sarar, bütün yüreğini kaplar...