- Olmayınca, bir de çok, bin de. Ah o batan balık, ne meraklıdır ya yan gitmeye, biliyorsun.
- Yaşa, işe, güce, itibara en ufak hürmeti olmayan bu acıya aşk acısı diyorlar.
- Aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar...
- Torunlarıma bile yetecek kadar sıkılmıştım.
- Ölmek olmasa yaşamak ne güzeldi.
- Tıraş olmak ne garip şey, her seferinde altından gençliğin çıkacakmış gibi kendi yüzünü kazıyorsun, fakat, biraz daha yaşlanmış halin kalıyor eline. Aynadan bakıyor sana geçkin, yorgun.
- Deli eder insanı yaşamak.
- Umut çok garip bir şey, insanı olduğundan daha aptal etmeye yetiyor.
- ...şiiri seviyorum, öyle gencim.
- Üniversiteyi Ankara'da okuyanlar iyi solcu olurlar, hapse girerler, kitap çıkarırlar, yöneticilikten yargılanırlar, vurulurlar, dağa giderlerdi. Ama İstanbul'a gidenlerse iki, bilemedin üçüncü senesinde bırakırlar, lümpen olup saç uzatır, bira içmeye başlarlar.