- Yazmak tekrar canlandırmaz. Gömer.
- Acı olmadan mutluluğun değerini bilemeyiz.
- Baloyla ilgili hiçbir şey bana kesinlikle cazip gelmiyordu . . . ne yavaş dans etmek , ne hızlı dans etmek , ne elbiseler ne de kiralık smokin . Smokin kiralamak , bana önceki kiracısından gelen korkunç bir hastalığa yakalanmanın kusursuz bir yolu gibi görünüyordu ve dünyanın tek kasık biti taşıyan bakiri olmaya hevesli değildim .
- "Üniversite : girmek ya da girmemek . Bela : bulaşmak ya da bulaşmamak . Okul : A almak ya da D almak . Kariyer : sahip olmak ya da olmamak . Ev : büyük ya da küçük , satın almak ya da kiralamak . Para : sahip olmak ya da olmamak . Hepsi çok sıkıcı . "
- " Burada güzel olmayan şey işte şu : Buradan pası , çatlak boyaları filan göremiyorsun ama bu yerin gerçekte ne olduğunu görüyorsun . Plastikten yapılmış kadar bile sağlam değil . Kağıttan bir kent . Yani şuna bir bak , Q , bütün şu çıkmaz sokaklara , aynı yere dönen caddelere , parçalanması için inşa edilmiş bütün şu evlere bak . Kağıttan evlerinde yaşayan bütün şu kağıttan insanlar , kendilerini ısıtmak için geleceği yakıyorlar . Bütün kağıttan çocuklar , bir serserinin kağıttan büfeden onlar için aldığı birayı içiyor . Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendini kaybetmiş . Bütün bu şeyler kağıt inceliğinde ve kağıt kırılganlığında . Ve bütün insanlar da . On sekiz yıldır burada yaşıyorum ve hayatımda bir kez olsun gerçekten önemli bir şeyle ilgilenen tek bir insanla karşılaşmadım . "
- " Ama bu geriye kalan son ipti . Kesinlikle önemsiz bir ipti ama son ipti ve her kağıttan kızın en azından bir tane ipe ihtiyacı vardır , değil mi ? "
- Başkalarının rüyaları kadar sıkıcı olan hiçbir şey yoktur.
- ...
Sonra Jas'in Lexus'una binip garaj yolunda geri geri giderek , gittiler . Ön kapıyı kapatır kapatmaz , Ben feryat kopardı . "Ahhhh . Ah , sevgili Tanrım , elim ." Yumruğunu sıkmayı denedi ve irkildi . "Sanırım Chuck Parson karnına bir ders kitabı yapıştırmıştı."
"Onlara karın kası deniyor," dedim. - Kağıttan kentlere gideceksin ve asla geri dönmeyeceksin.
- ...
"Yani bir noktada gökyüzüne bakmayı bırakmak zorunda kalacaksın ya da bir gün aşağı bakıp kendinin de uçup gittiğini göreceksin."