"O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum: Önce yavaş yavaş sonra bir anda."

Isaac: "Augustus Waters'ın olmadığı bir dünyada yaşamaktan hoşlanmıyorum."
Bilgisayar: "Anlamıyorum..."
Isaac: "Ben de."

"Seni çok seviyordu," dedi Gus'ın annesi. "Gerçekten seviyordu. Gençlik aşkı filan değildi," diye ekledi sanki bilmiyormuşum gibi.

"Augustus Waters'ın ölümüne dair konuşmak istediğim tek kişi yine Augustus Waters'dı.""

"Evet, duydum," dedi Isaac etkilenmemiş gibi davranmaya çalışarak. Gus'ın elini tutmaya çalıştı ama ancak bacağını yakalayabildi.
"Kız arkadaşım var," diye karşılık verdi Gus.

"Bu bir pipo değildir."

"Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çığlık olduğunu ve unutulmanın kaçınılmazlığını, herkesin ölüme mahkum olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum ve güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum..."

"Umarım benden uzak duruyor olmanın hiçbir şekilde sana olan ilgimi azaltmadığının farkındasındır."
"Gus,ben bir el bombasıyım."

"Belki peki bizim sonsuza dek'imiz olur."

"Bana sayılı günler içinde sonsuzluk verdin ve bu küçük sonsuzluk için sana ne kadar minettar olduğumu anlatamam."