- "Neye karşı savaşıyorum? Kanserimle. Peki ya kanserim ne? Kanser de bedenim. Tümörler benden oluşuyor. Beynim ve kalbim ne kadar benden oluşmuşsa onlar da bir o kadar benden oluştu. Bu bir iç savaş ve galibi önceden saptanmış, Hazal Grace."
- "Savaşacağım. Senin için savaşacağım. Sen beni merak etme, Hazal Grace. Ben iyiyim. Daha uzun süre buralardayım ve seni rahatsız etmeye devam edeceğim."
- "Ve sonra öpüştük. Çekçeği bırakıp Augustus'un boynuna uzandım, o da beni belimden tutup parmak uçlarıma kaldırdı. Aralanan dudakları benimkilere değerken yepyeni ve heyecan verici bir başka nefessizlikle tanıştım. Etrafımızdaki her şey havaya karıştı ve tuhaf da olsa bir anlığına bedenimi gerçekten beğendim, yanımda sürükleyerek yıllarımı sömüren bu kanserle mahvolmuş varlık mücadele etmeye değermiş gibi hissettiriyordu; göğse takılan borulara, PICC kateterlerine ve tümörlerin ardı arkası kesilmeyen fiziksel ihanetlerine değermiş gibi."
- "Depresyon kanserin yan etkisi değil. Depresyon ölmenin yan etkisi aslında...."
- "...güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum."
- Ve onca şey bağlı ki, dedim. Augustus'a, tepedeki ağaçların mavi göğsü delen dallarına. Onca şey bağlı ki mavi dudaklı bir oğlanın karnından fışkıran şeffaf G-tüpüne. Onca şey bağlı ki bu evren gözlemcisine.
Bilinci yarı kapalıyken bana bakmaya çalışıp, "Bir de şiir yazmıyorum diyorsun," dedi. - "Sayılı günler içinde bana bir sonsuzluk verdin."
- "El bombası gibiyim," dedim tekrar. "İnsanlardan uzak durmak, kitap okumak ve düşünmek ve sizinle takılmak istiyorum çünkü sizi incitmem konusunda yapabileceğim hiçbir şey yok çünkü çok yakınımdasınız ve bırakın da bu dediklerimi yapayım, tamam mı? Depresyonda değilim, daha çok dışarıya çıkmam filan gerekmiyor. Ve sıradan bir genç olamam çünkü bir el bombasıyım."
- "Akşam yemeğinde kahvaltı filan istemiyorum," diye karşılık verdim neredeyse dokunmadığım tabağımın üstüne çatal ile bıçağı bırakırken. "Yağda yumurta içeren bir yemeğin akşam vaktinde yendiğinde bile kahvaltı olarak adlandırılmasına sebep olan saçma yapıya saplanıp kalmadan, akşam yemeğinde yağda yumurta yemek istiyorum."
- "Ah Hazel Grace, hiç sorun değil. Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu."