- Kurumuş dudaklarımı tatlandırmak için yanaklarımdan çözülüp minik kuşlar gibi beni teselli etmeye çalışan gözyaşlarımdan başka hiç bir şeyimin olmadığı bir yalnızlığa bürünecektim.
- Ah, hayat! Buruk ve tatlı trajedi, mahvıma neden olan göz kamaştırıcı orospu!
- Tanrı her yerde ise Pazar günleri kiliseye gitmek niye?
- Tanrım, bundan böyle hayvanlara kötülük etmeme izin verme.
- Kitaplardan anlamazdı, hayır. Zorluklarla dolu hayatında kitaplara zaman kalmamıştı hiçbir zaman. Ama hayatın dilini ondan çok daha derin okumuştu, sürekli elinin altında bulundurduğu bütün o kitaplara rağmen. Hayata dair konuşacak o kadar çok şeyi vardı ki, taşmak üzereydi.
- "Ruhunu yitirmiş biri dünyaya sahip oLsa ne fayda?"
- "Dünya tozdan geliyordu ve sonunda yine toz olacaktı." s.99
- "Ruhunu yitirmiş biri dünyaya sahip olsa ne fayda ?" s.100
- "Bütün bu yalnızlığın içinde mükemmel bir kayıtsızlık vardı, gecenin ve yeni bir günün kaygısızlığı ama o tepelerin mahremiyeti, sessiz tesellisi, ölümü sıradanlaştırıyordu.Ölebilirdin ama o çöl ölümünün sırrını ebediyen saklayacaktı." s.155
- " Vız gelirsin kış! Sıfıra düşsün ısı,donsun her yer.Kara gömülsün kasaba! Umurunda bile olmazdı yarın iş vardı.Hep işi olacaktı bundan böyle ..."