- Bir kez daha evim ve babamla gurur duyuyordum. İyi ki hayattaydı hala! Tanrı ona uzun bir ömür, bana da şükran ve hayranlık duygularımı gösterme fırsatı bahşetsin. 99
- Beklentim çok büyüktü belki de; tüyleri ürperten çoşkulu bir idrak, yeniden doğuşun başdöndürücü ihtişamı. 118
- Pişmanlık duymadığım günahları nasıl itiraf edebilirdim ki ? 121
- Ne kadar güzeldi hayat! Düş ne kadar zengin! 6
- Yaratma erki Kadını olağanüstü güçlü kılıyor hayatını erkeğine ihtiyaç duymaksızın yaşayabiliyordu. 77
- Tanrı iyiliğin timsali ve her şeye muktedir ise, neden sonsuza dek acı çekmeye mahkum insanlar yaratır. 77
- İnsanlar nasıldır bilirsiniz. İnsanın yüzüne gülmek için bahane ararlar. 7
- "Fark etmez! Meksikalı, Amerikalı, Portekizli, Katolik, Protestan -fark etmez! Bir erkek kendi kaderini kendi tayin eder. Rahat bırakın adamı. Belki seviyor bu kadını. Belki kim olduğu umurunda değil. Belki onu Flamingo Pansiyon'dan çıkarıp ona namuslu bir ev sunacak. Bunu hiç düşündünüz mü?" 33
- Yoldaki toza sorun. Plaza Meydanı'ndaki koca Jinpero Serra'ya sorun,heykeli orada duruyor, üzerinde çaktığım kibritlerin izleri de, orada sigara içip insanlığı seyrederdim, ben, John Fante ve Arturo Bandini, ikisi bir arada, insan ve hayvan aşığı, fark gözetmeksizin. 43
- Bu yüzden Toza Sor koydum adını kitabın, çünkü Doğu ve Or- tabatı'nın tozu var bu sokaklarda, ve hiçbir şeyin yetişmeyeceği bir toz bu, kökleri olmayan bir kültür, asla onlara ait olmayacak topraklara ulaşmaya çalışan umutsuz insanların anlamsız öfkesi. Ve onların mutlu olduklarını sanan, onlar gibi olmaya çalışan bir kız. 46