...palmiye ağacı ve benim aramda bir ölüm kalım savaşı ve palmiye ağacı kazandı: mavi havada nasıl da sallanıyor bak, nasıl da gıcırdıyor tatlı tatlı.

Kadınlardan korkmak! Üstelik büyük bir yazar! Bir kez bile bir kadınla beraber olmamışken kadınlar hakkında nasıl yazacak? Seni sahtekar, yazamamana şaşmamak lazım?

Bu gece farklı olacak, şefkat gösterecek bana. Çocukluğumun, yeniyetmeliğimin ve üniversite günlerimin kızları gibi davranmayacak bana. Korkutmuşlardı beni, utangaçtılar, beni reddetmişlerdi; prensesim beni reddetmeyecek ama, anlayacak, çünkü o da aşağılanmıştır.

Yirmi yaşındayım, akıl çağına erdim, aşağıdaki sokaklara dalmak üzereyim, bir kadın arıyorum. Ruhum lekelendi bile mi, geri mi dönsem, koruyucu bir meleğim var mı, annemin duaları ruhumu teskin mi ediyorlar, yoksa canımı mı sıkıyorlar?

Ayakkabıları varımdan yoğumdan daha değerli kadınları arzuladım. ....... Dindar bir adam günahı için nasıl dertlenirse öyke dertlendim bir boyunbağı için. ........

Yüksek yerlerden de korkar, ve kan görmekten, ve depremden; bunları saymazsak korkusuz, bir de ölüm korkusu, ve kalabalıkta aniden bağırma korkusu, ve kalp krizi korkusu. ...... Bütün bunları saymazsak hayli korkusuz.

Palmiye ağaçları ayaklarını gizleyen kaldırımdaki küçük toprak parçasında ölümü bekleyen mahkumlar gibi duruyor, kum ve yağ içinde boğuluyorlardı.

...yaşlı insanlar, evlerini ve dükkanlarını satmış , trenlere ve arabalara doluşup güneş ülkesine gelmişlerdi, güneşte ölmeye, güneş onları öldürüne dek yetecek para ile, hayatlarının son deminde köklerini terketmişler...

Bu gece farklı olacak, şevkat gösterecek bu bana. Çocukluğumun, yeniyetmeliğimin ve üniversite günlerimin kızları gibi davranmayacak bana. Korkutmuşlardı beni, utangaçtılar, beni reddetmişlerdi; prensesim beni reddetmeyecek ama, anlayacak, çünkü o da aşağılanmıştır.

Canın cehenneme öyleyse Camilla! Seni unutabilirim. Param var. Sokaklar senin bana vermeyeceğin şeylerle dolu.