- "İnsanlarla oda arkadaşlığı yapmak zor bir iş; eğer sizin bavullarınız iyi cinsten,onlarınki değilse yani.Oda arkadaşınız akıllı filan biriyse ve herifte iyi bir mizah duygusu filan da varsa,sanıyorsunuz ki,kimin bavulu daha iyiymiş diye kafaya takmaz,ama takıyor.Gerçekten takıyor."
- "Lanet para.Sonunda hep böyle üzülür durursunuz."
- "Örneğin insanların çoğu arabaları için deli oluyorlar.Arabaları hafifçe bile çizilse üzülüyorlar,durmadan mil başına ne yaktıklarını konuşuyorlar.Arabalarını aldıkları gün,başlıyorlar daha yeni bir arabayla nasıl değiştiririz diye düşünmeye.Ben,eski arabaları bile sevmiyorum."
- ?Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.?
- Bence, birisi bir şey hakkında en azından ilginç bir şey söylüyor ve bunu heyecanla yapıyorsa, bırakacaksınız anlatsın. Bu güzel bir şey.
- Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın? Özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli bir insansa.
- Sen birinden ya hoşlanıyorsun, ya hoşlanmıyorsun. Hoşlandıysan, sabahtan akşama yalnız sen konuşuyorsun ve kimse ağzını bile açamıyor. Birinden hoşlanmadıysan eğer- ki çoğu zaman böyle oluyor- o zaman da ölüm sessizliğine bürünüp öylece oturuyorsun orda, ki karşındaki konuşa konuşa iyice kendini batırsın. Kaç kere gördüm seni, bunu yaparken.
- Bazı şeyler olduğu gibi kalmalı.Elinizde olsa da,onları büyük cam vitrinlere koyup oldukları gibi kalmalarını sağlayabilseniz.
- "Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta, yani-benden başka. Ve çılgın bir uçurumun başında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerden çıkıyor onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında, çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum bu çılgın bir şey."
- "Ödlek olmak matrak bir şey aslında. Belki o kadar da ödlek değilimdir. Ne bileyim? Belki de biraz ödleğimdir, biraz da eldivenleri kaybolunca çok umursamayan biriyimdir. Benim derdim de bu işte; bir şeyim kaybolunca hiç umursamıyorum; küçükken annem buna çok kızardı."