- O öyle değil, "Rastlarsa birine biri, çavdarlar arasında," olacak! Şiir bu, Robert Burns'ün
- Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, bilmiyorum ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum çılgın bir şey
- Bacak bacak üstüne atıyorsun, soluğunu tutuyorsun ve çok çok sıcak bir şey düşünüyorsun. Kalorifer filan gibi bir şey. Sonra alnın öyle bir ısınıyor ki, dokunanın eli yanıyor.
- Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
- Eğer hormonlarınız normalse yüzünüzün gözünüzün ne biçimde olacağı anlatılıyordu.
- Ortalıkta yalnızca küçük bir oğlan gördüm, zenci bir çocuk helâya gidiyordu. Aynı bizim zamanımızdaki gibi, öğretmenin helâya izin verdiğini gösteren tahta bir çubuk sokuluydu arka cebine.
- Mısırlılar ölülerini nasıl gömerlermiş biliyor musun? Ölülerin yüzlerini gizli bir kimyasal maddeye batırılmış bezlerle sararlarmış. Bu yolla ölüler mezarlarda yüzleri çürümeden binlerce yıl kalabiliyorlarmış bu gizli maddeyi Mısırlılardan başka hiç kimse bilmiyor.
- Tüm asların bulunduğu takımdaysan, oyun o zaman, tamam; kabul ederim. Ya öteki takımdaysan, as oyuncu filan yoksa, oyunla ilgisi kalır mı bunun?
- "I'm quite illiterate, but I read a lot. "
- "The mark of the immature man is that he wants to die nobly for a cause, while the mark of the mature man is that he wants to live humbly for one."