- "Umarım o lanet sözü söylememiştir.Ben kimsenin ardından, 'iyi şanslar!' diye bağırmam.O ne korkunç bir sözdür,bir düşünürseniz."
- -"Seni Tarih'ten bıraktım,çünkü kısacası,kesinlikle hiçbir şey bilmiyordun."
-"Doğru,efendim.Ah,çok doğru.Sizin elinizden hiçbir şey gelmezdi."
-"Ama kesinlikle hiçbir şey," dedi yine.Bakın buna çok kızarım.Yani artık kabul etmişsiniz,ne diye böyle hala üsteleyip dururlar? Ardından üçüncü kez söyledi:Ama kesinlikle hiçbir şey." - Lanet bir filme gittiğimizde hemen el ele tutuşmaya başlardık,film bitene kadar da bırakmazdık.Ellerimizin duruşunu değiştirmeden ve fazla da abartmadan.Jane'le elleriniz terlese de dert etmezdiniz.Tek bildiğiniz,mutlu olduğunuzdu.Gerçekten de mutlu olurdunuz.
- Ne gülünç şeydi.Anlamadıkları bir şeyler söylediniz mi,millet ne isterseniz yapıyor böyle.
- Ve, işin en kötü tarafı da, bohem takıldığında ya da bunun gibi bir çılgınlık yaptığında, sen de herkes kadar düzene ayak uydurmuş oluyorsun, sadece biçim farkı var.
- İnsanlar bazen, bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar.
- Bu anneler hep böyledir zaten; tüm duymak istedikleri, oğullarının ne bitirim bir herif olduğudur.
- Ona kartopunu kimseye fırlatmayacağımı söyledim, ama bana inanmadı.İnsanlar size hiç inanmıyorlar zaten.
- ''Kimse yok.Ben varım, ben, bir de kendim.''
- "Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. Ama öylesi pek bulunmuyor."